关门闭户 Kapıları ve pencereleri kapatmak
Explanation
门户都关闭起来。形容冷清寥落。
Tüm kapılar ve pencereler kapalı. Terkedilmiş ve yalnız bir sahneyi tanımlar.
Origin Story
古老的村庄里,一场突如其来的瘟疫席卷了整个村庄。恐惧弥漫在村民的心头,为了防止疾病的蔓延,家家户户都关门闭户,不敢与外界有任何接触。街道上空空荡荡,往日热闹非凡的集市也变得冷清寂静。只有偶尔传来的咳嗽声打破了这片死寂,更增添了几分悲凉。村长带领着几个勇敢的村民,四处寻找医治瘟疫的方法,希望能够战胜这场灾难,让村庄恢复往日的生机活力。他们冒着被传染的危险,四处奔走,终于找到了一位经验丰富的郎中,郎中为他们带来了希望的曙光。在郎中的精心治疗下,村民们逐渐康复,村庄也恢复了往日的热闹景象。人们从这次瘟疫中学到了宝贵的经验,懂得了团结互助的重要性,更坚定了他们战胜困难的信心。
Eski bir köyde, ani bir salgın tüm köyü sardı. Korku köylülerin kalplerine yerleşti ve hastalığın yayılmasını önlemek için her ev kapılarını ve pencerelerini kapattı, dış dünyayla hiçbir temas kurmaya cesaret edemedi. Sokaklar ıssızdı ve bir zamanlar hareketli olan pazar soğuk ve sessiz hale geldi. Sadece ara sıra gelen öksürük sessizliği bozuyor ve daha fazla hüzün katıyordu. Köy ağası, birkaç cesur köylüyle birlikte salgını tedavi etmenin bir yolunu arıyordu, bu felaketi atlatmayı ve köyün eski canlılığını geri kazanmasını umuyordu. Bulaşma riskini göze alarak, her yere koştular ve sonunda onlara bir umut ışığı sunan deneyimli bir hekim buldular. Hekimin özenli bakımı altında köylüler yavaş yavaş iyileşti ve köy eski hareketliliğine geri döndü. İnsanlar bu salgından değerli dersler çıkardı, birlik ve karşılıklı yardımlaşmanın önemini anladılar ve zorlukları aşma konusundaki güvenlerini güçlendirdiler.
Usage
多用于描写冷清、寂寥的场景。
Genellikle sakin ve yalnız bir sahneyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
村里家家户户都关门闭户,显得格外冷清。
cūn lǐ jiā jiā hù hù dōu guān mén bì hù, xiǎn de gé wài lěng qīng
Köydeki her ev kapılarını ve pencerelerini kapattı, bu da yeri olağanüstü sessiz hale getirdi.
-
暴风雨来临,人们纷纷关门闭户,躲避风雨。
bào fēng yǔ lái lín, rén men fēn fēn guān mén bì hù, duǒ bì fēng yǔ
Fırtına başladığında, insanlar fırtınadan korunmak için kapılarını ve pencerelerini kapattı.