初露锋芒 yeteneğin ilk gösterimi
Explanation
比喻刚开始显示出力量或才能。
Güç veya yeteneğin gösterilmesinin başlangıcını ifade eder.
Origin Story
话说唐朝时期,有一个名叫李白的少年,从小就对诗词歌赋有着极高的天赋。他常常在村里的小河边,对着落日的余晖,吟诵着自己创作的诗篇。有一天,一位路过的老秀才,偶然听到李白朗诵的诗句,被他那清新脱俗的文风和豪迈不羁的意境所深深吸引。老秀才惊叹道:"好一个少年才子,真是初露锋芒!"从此,李白的名字便在当地传扬开来,他那初露锋芒的诗才,也为他日后成为一代诗仙打下了坚实的基础。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde, çocukluğundan itibaren şiir ve edebiyata olağanüstü bir yetenek gösteren Li Bai adında genç bir adam yaşıyordu. Sık sık günbatımında nehir kıyısında eserlerini okurdu. Bir gün, yoldan geçen bir bilgin tesadüfen Li Bai'nin şiirlerini duydu ve taze tarzı ve özgür ruhuyla büyülendi. Yaşlı bilgin şöyle haykırdı: "Vay canına, ne yetenekli genç adam! Yeteneğini zaten gösterdi!" O günden itibaren Li Bai'nin adı tüm bölgeye yayıldı ve şiir yeteneği, gelecekte büyük bir şair olarak yerleşmesi için temel oluşturdu.
Usage
常用来形容一个人才华初现,能力初显。
Genellikle yeni ortaya çıkan bir kişinin yeteneğini veya becerisini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
小李初露锋芒,便得到了领导的赏识。
xiǎolǐ chū lù fēng máng, biàn dédào le lǐngdǎo de shǎngshí
Xiao Li, yeteneğini başlangıçtan itibaren gösterdi ve yöneticisinin takdirini kazandı.
-
他在比赛中初露锋芒,技惊四座。
tā zài bǐsài zhōng chū lù fēng máng, jì jīng sì zuò
Yarışmada yeteneğini sergiledi ve herkesi şaşırttı.