如出一辙 tam olarak aynı
Explanation
形容两件事物非常相似,就像出自同一个车辙一样。
İki şeyin çok benzediğini, aynı oluktan çıkmış gibi olduklarını belirtmek için.
Origin Story
唐朝时,一位名叫李白的诗人,因其才华横溢,诗歌写得非常好,被誉为“诗仙”。而另一位诗人杜甫,也以其诗歌的深刻内涵和现实主义风格而闻名,被后世尊为“诗圣”。两人虽然生活在不同的年代,但他们的诗歌却如出一辙,都充满了对自然景色的热爱,对人生的思考和对社会的关注。李白诗歌的豪迈奔放,杜甫诗歌的沉郁顿挫,他们的诗歌风格虽然不同,但都体现了中华民族的优秀文化和精神,也反映了唐代诗歌的繁荣昌盛。后世人们将他们的诗歌并称“李杜”,把他们放在一起进行比较,足见他们的作品在风格和思想上有着许多相似之处。
Tang Hanedanlığı döneminde, olağanüstü yeteneği ve harika şiirleriyle "Şiir Tanrısı" olarak bilinen Li Bai adında bir şair vardı. Başka bir şair olan Du Fu da şiirlerinin derin anlamları ve gerçekçi üslubu ile ünlüydü ve sonraki nesiller tarafından "Şiir Bilgesi" olarak saygı gördü. Farklı dönemlerde yaşamış olsalar da, şiirleri şaşırtıcı bir şekilde benzer, ikisi de doğa manzaralarına duyulan aşkla, hayata dair düşüncelerle ve topluma karşı kaygıyla dolu. Li Bai'nin şiirleri cüretkar ve özgürdür, Du Fu'nun şiirleri ise melankolik ve güçlüdür. Şiiri stilleri, farklı olsa da, her ikisi de Çin halkının mükemmel kültürünü ve ruhunu yansıtır ve Tang Hanedanlığı şiirinin ihtişamını gösterir. Sonraki nesiller şiirlerine "Li Du" der ve onları birbirleriyle karşılaştırır; bu da eserlerinin üslup ve düşünce açısından birçok benzerliğe sahip olduğunu gösterir.
Usage
这个成语用来形容两件事物非常相似,就像出自同一个车辙一样。常用于描述思想、行为、方法等方面的相似性。
Bu deyim, iki şeyin çok benzediğini, aynı oluktan çıkmış gibi olduklarını belirtmek için kullanılır. Genellikle düşünce, davranış, yöntem vb. alanlardaki benzerlikleri tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他们两个人的观点如出一辙,完全一致。
tā men liǎng gè rén de guān diǎn rú chū yī zhé, wán quán yī zhì.
İki görüşleri de tamamen aynı.
-
这两家公司的经营模式如出一辙,都是以服务为主。
zhè liǎng jiā gōng sī de jīng yíng mó shì rú chū yī zhé, dōu shì yǐ fú wù wéi zhǔ.
Bu iki şirketin iş modelleri tamamen aynı, her ikisi de hizmete yönelik.
-
这两个人做事风格如出一辙,都非常谨慎小心。
zhè liǎng gè rén zuò shì fēng gé rú chū yī zhé, dōu fēi cháng jǐn shèn xiǎo xīn.
Bu iki kişi aynı şekilde çalışıyor, ikisi de çok dikkatli ve özenli.