寸步不让 en ufak bir taviz vermemek
Explanation
形容丝毫不肯让步,妥协。
Hiçbir şekilde taviz vermeyen ve uzlaşmayan birini tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,边关告急,敌军来犯。一位年轻的将军临危受命,率领千军万马抵御外敌。敌军兵强马壮,气势汹汹,试图突破我军防线。但这位将军沉着冷静,指挥若定,率领士兵寸步不让,与敌军展开激烈的战斗。战斗异常残酷,双方都付出了巨大的牺牲,但我们的将士始终坚守阵地,不后退一步。最终,凭借着顽强的意志和英勇的作战精神,他们成功击退了敌人的入侵,保卫了国家的安全。此战之后,这位将军因其英勇顽强,寸步不让的精神,而名扬天下。
Tang Hanedanlığı döneminde, sınırın tehlikede olduğu ve düşman ordusunun saldırdığı söylenir. Genç bir generale, ülkeyi düşmana karşı savunma görevi verildi. Düşman ordusu güçlü ve kuvvetliydi ve ordumuzun savunma hatlarını kırmaya çalıştı. Ancak general sakin ve soğukkanlı kaldı, kararlı bir şekilde komuta etti. Askerlerini şiddetli bir savaşa yönetti ve en ufak bir taviz vermedi. Savaş son derece acımasızdı, her iki taraf da büyük kayıplar verdi. Ancak askerlerimiz yerlerini sağlam bir şekilde koruyarak tek bir adım geri çekilmediler. Sonunda, kararlı iradeleri ve cesur savaş ruhları sayesinde, düşman işgalini başarıyla püskürttüler ve ülkenin güvenliğini korudular. Bu savaştan sonra general, cesareti, azmi ve yılmaz ruhuyla tanındı.
Usage
作谓语、定语;形容丝毫不肯让步、妥协。
Yüklem veya sıfat olarak kullanılır; uzlaşmayan birini tanımlar.
Examples
-
在谈判桌上,他们寸步不让,最终达成协议。
zài tánpàn zhuō shàng, tāmen cùn bù bù ràng, zuìzhōng dáchéng xiéyì
Müzakerelerde, en ufak bir taviz vermediler ve sonunda anlaşmaya vardılar. Güçlü bir düşmanla karşı karşıya kalan ordumuz, en ufak bir adım geri atmadan direnmeye devam etti
-
面对强敌,我军寸步不让,顽强抵抗。
miàn duì qiángdí, wǒ jūn cùn bù bù ràng, wánqiáng dǐkàng