弱肉强食 Güçlü zayıfı yer
Explanation
弱肉强食,原指动物界中弱小的动物被强大的动物吞食,比喻弱者被强者吞并或欺压。在自然界中,弱肉强食是一种普遍的生存法则,强者为了生存,会掠夺弱者的食物和资源。
“Güçlü zayıfı yer” ifadesi, başlangıçta zayıf hayvanların daha güçlü hayvanlar tarafından avlandığı hayvan alemini ifade ediyordu. Güçlüler tarafından zayıfların ezilmesi ve sömürülmesi için bir metafordur. Doğada, vahşi doğanın yasası, güçlülerin hayatta kalmak için zayıfların yiyecek ve kaynaklarına saldırmasıyla evrensel bir hayatta kalma kuralıdır.
Origin Story
在一片广袤的森林中,住着各种各样的动物。这里有凶猛的狮子,也有温顺的鹿,还有狡猾的狐狸。森林中的动物们遵循着大自然的规律,弱肉强食,强者生存,弱者淘汰。 有一天,一只年迈的母鹿独自在森林中觅食。她已经没有以前那么敏捷了,也无法像年轻的鹿那样快速奔跑。她艰难地寻找着食物,却始终没有找到。 这时,一只饥饿的狼发现了她,它眼中闪着凶光,口水滴答地流了下来。母鹿无力抵抗,只能眼睁睁地看着狼扑向自己。 在母鹿即将被狼吞噬的瞬间,一只强壮的雄鹿突然冲了出来,它用坚硬的角顶开了狼,救下了母鹿。 雄鹿告诉母鹿:“在森林里,弱肉强食是自然规律,但我们也要学会团结互助,才能更好地生存下去。” 母鹿感激地说:“谢谢你救了我,我会记住你的教诲。” 从此以后,雄鹿和母鹿成了好朋友,他们互相帮助,共同抵御着森林中的危险。
Geniş bir ormanda, her türlü hayvan yaşıyordu. Orada vahşi aslanlar, nazik geyikler ve kurnaz tilkiler vardı. Ormanın hayvanları doğanın kanunlarına, vahşi doğanın kanununa uyuyorlardı; güçlüler hayatta kalıyor, zayıflar ise yok oluyordu. Bir gün, yaşlı bir dişi geyik ormanda tek başına yiyecek arıyordu. Eskisi kadar çevik değildi ve genç geyikler kadar hızlı koşamıyordu. Yemek bulmak için çabaladı ama hiçbir şey bulamadı. Bu sırada aç bir kurt onu buldu. Gözleri vahşetle parlıyordu ve ağzından salya damlıyordu. Dişi geyik direnecek güce sahip değildi ve kurt üzerine atıldığında sadece çaresizce bakabiliyordu. Dişi geyik kurt tarafından yutulmak üzereyken, güçlü bir erkek geyik aniden dışarı fırladı. Sert boynuzlarını kullanarak kurdu geri itti ve dişi geyiği kurtardı. Erkek geyik dişi geyiğe şöyle dedi:
Usage
弱肉强食这个成语一般用于描述动物界中弱者被强者吞食的现象,或者比喻人类社会中强者对弱者的欺压和剥削。它也常常被用来解释社会竞争的残酷性,以及自然界中适者生存的规律。
“Güçlü zayıfı yer” atasözü genellikle hayvan aleminde zayıf hayvanların güçlü hayvanlar tarafından avlanması olayını tanımlamak veya insan toplumunda güçlüler tarafından zayıfların ezilmesi ve sömürülmesini mecazi olarak tanımlamak için kullanılır. Ayrıca, toplum rekabetinin acımasızlığını ve doğada en uygun olanın hayatta kalma yasalarını açıklamak için de sıklıkla kullanılır.
Examples
-
在残酷的自然界中,弱肉强食是普遍的现象。
zài cán kù de zì rán jiè zhōng, ruò ròu qiáng shí shì pǔ biàn de xiàn xiàng.
Acımasız doğa dünyasında, güçlü zayıfı yer, yaygın bir olgudur.
-
市场竞争就像弱肉强食的丛林法则,只有强者才能生存下来。
shì chǎng jìng zhēng jiù xiàng ruò ròu qiáng shí de cóng lín fǎ zé, zhǐ yǒu qiáng zhě cái néng shēngcún xià lái.
Pazar rekabeti, güçlülerin hayatta kalabildiği vahşi doğanın yasası gibidir.
-
对于那些弱小的人来说,弱肉强食的现实让他们感到无力和绝望。
duì yú nà xiē ruò xiǎo de rén lái shuō, ruò ròu qiáng shí de xiàn shí ràng tā men gǎn dào wú lì hé jué wàng.
Zayıflar için, güçlü zayıfı yer gerçekliği onları çaresiz ve umutsuz hissettirmektedir.