本来面目 gerçek doğa
Explanation
本来面目指的是事物或人的本来面目,指的是隐藏在表象下的真实面目,多指隐藏在表象下的真实面目。
Bir şeyin veya bir kişinin asıl görünümü veya gerçek doğası; genellikle bir cephenin arkasına gizlenmiş gerçek doğayı ifade etmek için mecazi olarak kullanılır.
Origin Story
很久以前,在一个偏僻的山村里,住着一位年迈的禅师。他深谙佛法,经常闭关静修,参悟人生真谛。一天,一位年轻的弟子来到禅师身边,向他请教如何才能看清事物的本来面目。禅师微微一笑,说道:“孩子,你静下心来,放下执念,才能看清你自己的本来面目,才能看清世间万物的本来面目。所谓本来面目,并非指外在的形象,而是指事物内在的本质和规律。要看清它,需要智慧和觉悟。”弟子似懂非懂,禅师便带他来到山间,指着眼前的一棵古树说道:“这棵树,你看到的是它的枝繁叶茂,树干粗壮,这只是它表面的样子,而它的本来面目,是它生生不息的生命力,是它默默生长,经历风雨的历程。世间万物皆如此,要透过表象,才能看到它们的本来面目。
Çok eski zamanlarda, ıssız bir dağ köyünde yaşlı bir Zen ustası yaşarmış. Budizm'de çok bilgiliydi ve sık sık inzivaya çekilip yaşamın gerçek anlamı üzerinde düşünür, meditasyon yaparmış. Bir gün genç bir öğrenci ustaya gelip ona şeylerin gerçek doğasını nasıl görebileceğini sormuş. Usta hafifçe gülümseyerek şöyle demiş: “Çocuğum, zihnini sakinleştir, bağlarından kurtul, o zaman kendi gerçek doğanı görebilirsin, sonra da dünyadaki her şeyin gerçek doğasını görebilirsin. Gerçek doğa, dış görünüşü değil, şeylerin iç özünü ve yasalarını ifade eder. Bunu görmek için bilgelik ve aydınlanma gerekir.” Öğrenci anlıyormuş gibi görünüp de anlamıyormuş gibi görününce, usta onu dağlara götürmüş ve önlerindeki eski bir ağacı işaret etmiş: “Bu ağaç, gördüğün gür dalları ve yaprakları, kalın gövdesi, sadece yüzeysel görünüşüdür; gerçek yüzü ise durmaksızın süren canlılığı, sessiz büyümesi ve rüzgar ve yağmur deneyimidir. Dünyadaki her şey böyledir. Gerçek doğalarını görmek için yüzeyin ötesine bakmalısın.
Usage
用于比喻事物或人的本来面目,指的是隐藏在表象下的真实面目。
Bir cephenin arkasına gizlenmiş şeylerin veya insanların gerçek doğasını tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他终于看到了事件的本来面目。
tā zhōngyú kàn dào le shìjiàn de běnlái miànmù
Sonunda olayın asıl yüzünü gördü.
-
让我们揭开这幅画的本来面目吧!
ràng wǒmen jiēkāi zhè fú huà de běnlái miànmù ba
Bu tablonun asıl yüzünü ortaya çıkaralım!