稀奇古怪 Garip ve alışılmadık
Explanation
指很少见,很奇异,不同一般。
Nadir, garip ve alışılmadık bir şeye işaret eder.
Origin Story
从前,在一个偏僻的小山村里,住着一个名叫阿牛的年轻人。他从小就对各种稀奇古怪的事物充满了好奇心,常常在山林间寻找各种奇花异草,或者观察各种奇特的昆虫。有一天,阿牛在山林深处发现了一个从未见过的植物,它通体碧绿,叶片如同翠玉一般,散发着淡淡的清香。阿牛从未见过如此奇特的植物,他小心地将它采摘下来,带回了家。村民们看到阿牛带来的植物,都感到非常稀奇,纷纷围观,议论纷纷。有人说它是仙草,有人说它是妖怪的化身,还有人说它可以治百病。阿牛并不相信这些传闻,他仔细观察,研究,发现这种植物确实有一些神奇的功效。他用这种植物做成了一种药膏,帮助村里的老人治疗一些常见的疾病,获得了村民的一致好评。从此以后,阿牛的故事在村里广为流传,人们都赞扬他的好奇心和求知欲,也为他发现的稀奇古怪的植物而感到惊喜。
Çok eski zamanlarda, ıssız bir dağ köyünde An Niu adında genç bir adam yaşarmış. Küçük yaştan beri her türlü garip ve alışılmadık şeye meraklıymış, sık sık dağlarda ve ormanlarda nadir çiçekler ve bitkiler ararmış veya alışılmadık böcekleri gözlemlermiş. Bir gün An Niu, daha önce hiç görmediği bir bitkiyi ormanın derinliklerinde bulmuş. Tamamen yeşildi, yaprakları yeşim taşı gibiydi ve hafif bir kokusu vardı. An Niu daha önce hiç böyle garip bir bitki görmemişti. Dikkatlice koparıp eve götürmüş. Köylüler An Niu'nun getirdiği bitkiyi görünce çok şaşırmışlar ve toplanıp dedikodu yapmaya başlamışlar. Kimisi büyülü bir ot olduğunu, kimisi canavarın bedenlenmesi olduğunu, kimisi de her hastalığı iyileştirebileceğini söylemiş. An Niu bu söylentilere inanmamış. Bitkiyi dikkatlice gözlemleyip incelemiş ve bu bitkinin gerçekten bazı sihirli etkileri olduğunu keşfetmiş. Bu bitkiyi kullanarak köydeki yaşlıların yaygın hastalıkları tedavi etmesine yardımcı olan bir merhem yapmış ve köylülerden tam destek almış. O zamandan beri An Niu'nun hikayesi tüm köye yayılmış ve insanlar onun merakını ve bilgiye olan susuzluğunu övmüş, keşfettiği garip ve alışılmadık bitkiye de hayran kalmışlar.
Usage
用于形容事物奇特、罕见。
Alışılmadık ve nadir bir şeyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他的想法真是稀奇古怪。
tā de xiǎngfǎ zhēnshi xīqí gǔguài
Fikirleri gerçekten çok garip ve alışılmadık.
-
这个设计稀奇古怪,但很有创意。
zhège shèjì xīqí gǔguài, dàn hěn yǒu chuàngyì
Bu tasarım garip ve alışılmadık, ama çok yaratıcı.