美不胜收 eşsiz güzellik
Explanation
美好的东西很多,一时看不过来。形容美好的事物很多,让人目不暇接。
Bir anda görülemeyecek kadar çok güzel şey var. Çok güzel ve nefes kesici şeyleri tanımlar.
Origin Story
唐朝时期,一位著名的画家张择端游历江南,他一路走来,被江南秀丽的山水所吸引,他看到许多美丽的景色,比如,茂密的竹林,清澈的河流,以及色彩艳丽的花朵,还有穿着漂亮衣服的姑娘们,这些美丽的景色让他感到目不暇接,他拿起画笔,尽力描绘这些美丽的景象,可是,无论他怎么努力,也无法将江南的美景全部描绘出来,他感叹道:真是美不胜收啊!
Tang Hanedanlığı sırasında, Zhang Zeduan adında ünlü bir ressam Çin'in güneyini gezdi. Yolculuk sırasında, güzel manzaralardan büyülendi. Yemyeşil bambu ormanları, berrak nehirler, renkli çiçekler ve güzel giyinmiş genç kadınlar gördü. Güzellik eziciydi. Fırçasını aldı ve bu sahneleri yakalamak için elinden gelenin en iyisini yaptı, ancak ne kadar uğraşırsa uğraşsın, Çin'in güneyinin tüm güzelliğini yakalayamadı. İç çekti: "Güzellik karşı konulmaz!"
Usage
用于描写美好的事物很多,令人赞叹不已。常用于形容风景、艺术品、文化遗产等。
Çok güzel ve çarpıcı şeyleri tanımlamak için kullanılır. Genellikle manzara, sanat eserleri ve kültürel mirası tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
秋天的香山,景色美不胜收。
qiūtiān de xiāngshān, jǐngsè měi bù shèng shōu
Sonbaharın Xiangshan manzarası nefes kesici.
-
这次展出的绘画作品,真是美不胜收!
zhè cì zhǎnchū de huìhuà zuòpǐn, zhēnshi měi bù shèng shōu
Bu sefer sergilenen resim eserleri gerçekten çarpıcı!