老老实实 dürüst ve samimi bir şekilde
Explanation
形容人诚实、本分,不虚伪做作。
Bu kelime, ikiyüzlülük yapmadan dürüst ve sade bir insanı tanımlar.
Origin Story
从前,在一个偏远的小山村里,住着一位名叫阿牛的年轻小伙子。阿牛为人老老实实,勤勤恳恳,每天日出而作,日落而息。他种田,养蚕,日子过得虽不富裕,却也平静安宁。村里的人都很喜欢他,因为他总是乐于助人,从不计较个人得失。有一天,村里来了一个江湖骗子,他自称是位算命先生,声称可以帮助村民找到致富的道路。许多村民都被他的花言巧语所迷惑,纷纷掏钱求算。只有阿牛,始终保持着冷静和怀疑。他虽然生活贫困,但却从不贪图不义之财。他坚持着自己的原则,宁愿过着清贫的生活,也不愿意为了蝇头小利而失去自己的道德底线。村长看到阿牛的举动非常感动,他认为阿牛这种老老实实做人的品质才是最宝贵的财富。最终,江湖骗子露出了真面目,被村民们赶出了村子。阿牛的故事也成为村里一代代人学习的榜样,他们知道,老老实实做人,踏踏实实做事,才是人生真正的成功之道。
Eskiden, ıssız bir dağ köyünde An Niu adında genç bir adam yaşarmış. An Niu dürüst ve çalışkan birisiymiş, her gün güneşle birlikte kalkar ve güneşle birlikte yatar, pirinç ekmiş, ipek böcekleri yetiştirmiş ve hayatı zengin olmasa da huzurlu ve sakinmiş. Köylüler onu çok severmiş çünkü her zaman başkalarına yardım etmeye hazır olur ve kişisel çıkarları hiç düşünmezmiş. Bir gün, köye kendini falcı olarak tanıtan bir dolandırıcı gelmiş ve köylülere zenginliğe giden yolu gösterebileceğini iddia etmiş. Birçok köylü, onun tatlı sözlerine kapılıp fal baktırmak için para vermiş. Ancak An Niu sakin ve şüpheci kalmış. Yoksul olarak yaşamasına rağmen hiç dürüst olmayan zenginlik aramamış. Prensiplerine bağlı kalmış, birkaç önemsiz şey için ahlaki pusulasını kaybetmektense yoksulluk içinde yaşamayı tercih etmiş. Köy reisi, An Niu'nun davranışlarından çok etkilenmiş; An Niu'nun dürüstlüğünün en değerli servet olduğuna inanıyormuş. Sonunda, dolandırıcı ortaya çıkmış ve köyden kovulmuş. An Niu'nun hikayesi, köyde nesiller boyu örnek olmuş; dürüstlük ve çalışkanlığın hayatta başarının gerçek anahtarları olduğunu öğrenmişler.
Usage
多用于形容人的品质,表示诚实、本分。
Bu kelime, genellikle bir kişinin dürüstlüğünü ve bütünlüğünü gösteren karakterini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他为人老老实实,从不欺骗别人。
tā wéirén lǎo lǎo shí shí, cóng bù qīpiàn biérén.
O dürüst bir insandır, asla başkalarını aldatmaz.
-
老老实实做事,踏踏实实做人。
lǎo lǎo shí shí zuòshì, tà tà shí shí zuòrén.
Dürüst çalış ve dürüst yaşa