耳聋眼花 Sağır ve kör
Explanation
形容人年老体衰,听力视力都不好。也比喻人对事物反应迟钝,感知能力下降。
Yaşlı ve zayıf, işitme ve görme yeteneği zayıf olan bir kişiyi tanımlamak için kullanılır. Ayrıca, bir şeye tepkisi yavaş ve algısı azalmış bir kişiyi tanımlamak için de kullanılır.
Origin Story
从前,村里住着一位年迈的老奶奶,她经历了人生的风风雨雨,岁月在她脸上刻下了深深的痕迹。儿孙满堂的她,虽然行动不便,但精神矍铄。然而,时间这把无情的利刃,还是在她身上留下了它的印记。她开始耳聋眼花了,曾经明亮的眼睛变得模糊不清,曾经灵敏的耳朵也变得迟钝了。孙子们常常在她身边嬉戏玩耍,她也只能凭借着微弱的听觉和视觉,勉强分辨出他们的身影。尽管如此,老奶奶依然乐观开朗,她总是笑着对孙子们说:“我的耳朵和眼睛虽然不好使了,但我的心依旧年轻,依旧爱着你们。”她的孙子们也总是围在她身边,用稚嫩的声音讲述着他们一天发生的趣事,陪伴着她度过每一个日日夜夜。这耳聋眼花的老奶奶,在孙子们的陪伴下,感受到的依然是温暖的家庭、浓浓的爱意。
Bir zamanlar, bir köyde yaşlı bir büyükanne vardı. Hayattaki iniş çıkışları yaşamış ve yıllar yüzüne derin izler bırakmıştı. Hareket kabiliyeti azalmış olsa da, hala enerjikti ve çok sayıda torunuyla çevriliydi. Ancak, zaman yine de etkisini göstermiş ve işitme ve görme yeteneği azalmıştı. Bir zamanlar parlak olan gözleri artık bulanıktı ve bir zamanlar keskin olan kulakları da körelmişti. Torunları sık sık onun etrafında oynarlar ve o da zayıflamış duyuları ile sadece figürlerini ayırt edebilirdi. Buna rağmen, büyükanne iyimser ve neşeli kalmış, torunlarına her zaman gülümseyerek şunları söylerdi: “Kulakları ve gözlerim eskisi gibi olmayabilir, ama kalbim hala genç ve hepinizi seviyorum.” Torunları her zaman onu çevreler, çocuk sesleriyle günün eğlenceli olaylarını anlatırlar ve gece gündüz ona eşlik ederlerdi. Torunlarıyla çevrili olan bu işitme ve görme engelli büyükanne, ailenin sıcaklığını ve sevgisini hala hissederdi.
Usage
用于形容老年人听力和视力衰退,也比喻对事物感知迟钝。
Yaşlılarda işitme ve görme kaybını, ayrıca şeylere karşı yavaş algılamayı tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他年纪大了,耳聋眼花,看不清东西了。
ta nianji da le, er long yan hua, kan bu qing dongxi le.
Yaşlı ve işitme ve görme sorunları yaşıyor.
-
由于长时间熬夜,他感觉耳聋眼花,头昏脑胀。
youyu changshijian aoye, ta ganjue er long yan hua, tou hun nao zhang
Saatlerce çalıştıktan sonra başı döndü ve neredeyse hiçbir şey göremiyor veya duyamıyordu