超群出众 olağanüstü
Explanation
超出一般人,非常优秀。
Olağanın ötesinde, çok mükemmel.
Origin Story
话说唐朝诗仙李白,从小就展现出超群出众的才华。他不仅诗词歌赋样样精通,而且书法绘画也达到了很高的造诣。七岁时,他就能出口成章,吟诵出许多优美的诗句,令乡里的人们啧啧称奇。十岁时,他已经能够熟练地运用各种笔法,写出龙飞凤舞的书法作品。长大后,他游历天下,饱览名山大川,结交文人墨客,他的诗歌创作更是达到了炉火纯青的地步,成为唐代最伟大的诗人之一。他的诗歌充满了浪漫主义色彩,豪放洒脱,气势磅礴,读来令人心潮澎湃,至今仍被人们传诵。李白的成功并非偶然,他刻苦学习,勤奋创作,才华横溢,最终取得了非凡的成就,成为后世无数文人雅士学习的榜样。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı şairi Li Bai, küçük yaşlardan itibaren olağanüstü bir yetenek sergiledi. Sadece şiir, şarkı ve edebiyatta yetenekli değil, aynı zamanda kaligrafi ve resimde de yüksek bir seviyeye ulaştı. Yedi yaşında, köy halkını hayrete düşüren güzel şiirler yazabiliyordu. On yaşında, çeşitli yazma tekniklerini ustaca kullanarak sanatsal kaligrafi eserleri yaratabiliyordu. Büyüdükçe, ülkeyi gezdi, ünlü dağları ve nehirleri keşfetti, bilginler ve yazarlarla arkadaş oldu ve şiirsel yaratımları doruk noktasına ulaşarak onu Tang Hanedanlığı'nın en büyük şairlerinden biri yaptı. Şiirleri romantik renklerle dolu, özgür ve neşeli, güçlü ve görkemli, okuyucuları heyecan dalgasıyla sarmalayan ve bugün bile hala okunan şiirlerdir. Li Bai'nin başarısı bir tesadüf değildi; azmi, çalışkanlığı ve engin yeteneği onu olağanüstü başarılara ulaştırarak sayısız bilgin ve yazar için bir örnek oldu.
Usage
用于形容人非常优秀,才能出众。
Çok yetenekli ve olağanüstü birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
李白的诗歌才华超群出众。
lǐ bái de shī gē cái huá chāo qún chū zhòng
Li Bai'nin şiir yeteneği olağanüstüydü.
-
在这次比赛中,他超群出众,获得了冠军。
zài zhè cì bǐsài zhōng, tā chāo qún chū zhòng, huòdé le guànjūn
Bu yarışmada, diğerlerinden sıyrıldı ve şampiyonluğu kazandı.
-
她的设计理念超群出众,令人眼前一亮。
tā de shèjì lǐniàn chāo qún chū zhòng, lìng rén yǎn qián yī liàng
Onun tasarım konsepti olağanüstü ve göz alıcı.