顺理成章 doğal sonuç
Explanation
指事情的发展合情合理,符合逻辑,自然而然地按照一定的顺序进行。
Olayların gelişmesinin mantıklı ve akılcı bir şekilde, doğal olarak belirli bir sırayla ilerlemesine değinir.
Origin Story
话说唐朝时期,有个秀才名叫李元,他从小就聪明好学,寒窗苦读十年,终于到了参加科举考试的时候。他胸有成竹,对自己的文章很有信心。考试当天,李元奋笔疾书,将自己所学到的知识和见解都融入了文章之中。他写得非常流畅,思路清晰,论证严谨,每个段落都环环相扣,层层递进,整篇文章读起来顺理成章,引人入胜。结果,李元果然金榜题名,高中状元,实现了多年的梦想。这便是顺理成章的成功故事。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde, çocukluğundan beri zeki ve çalışkan olan Li Yuan adında bir bilgin yaşarmış. On yıl boyunca çok çalıştıktan sonra nihayet imparatorluk sınavına girmeye hazırdı. Yazılarından emindi. Sınav günü Li Yuan hızlı bir şekilde yazdı, öğrendiği bilgileri ve fikirleri yazılarının içine kattı. Çok akıcı bir şekilde yazdı, fikirleri açıktı, argümanları sağlamdı ve her paragraf birbirine bağlı ve ilerleyiciydi. Tüm yazı mantıklı ve ilgi çekiciydi. Sonuç olarak Li Yuan sınavı başarıyla geçti ve en yüksek rütbeli bilgin oldu, uzun yıllardır süren hayalini gerçekleştirdi. Bu, doğal olarak gerçekleşen bir başarının hikayesidir.
Usage
常用来形容事情发展合情合理,自然而然。
Olayların mantıklı ve doğal bir şekilde gelişmesini tanımlamak için sıklıkla kullanılır.
Examples
-
他做事总是顺理成章,让人佩服不已。
tā zuòshì zǒngshì shùnlǐ chéngzhāng, ràng rén pèifú bù yǐ.
Her zaman mantıklı bir şekilde hareket eder, bu da insanlarda hayranlık uyandırır.
-
这次的成功是顺理成章的结果,因为我们做了充分的准备。
zhè cì de chénggōng shì shùnlǐ chéngzhāng de jiéguǒ, yīnwèi wǒmen zuò le chōngfèn de zhǔnbèi.
Bu başarı, yeterli hazırlık yaptığımız için doğal bir sonuçtur