不知进退 düşüncesizlik
Explanation
不知道该如何前进或后退,比喻缺乏决断力,或言语行为没有分寸。
İleri mi geri mi gideceğini bilmemek; kararlılığın olmaması veya ölçüsüz söz ve davranışların bir metaforu.
Origin Story
话说三国时期,有一位年轻的将军,初次上战场,便率领士兵冲锋陷阵。他英勇无比,杀敌无数,但因经验不足,不知进退,最终陷入敌人的包围圈,损兵折将,险些丧命。事后,老将告诫他,战场之上,瞬息万变,需要谨慎小心,既要勇往直前,又要懂得适时撤退,才能最终取得胜利。切莫像你这样,只顾冲锋,不知进退,那只会导致全军覆没。
Üç Krallık döneminde genç bir general, ilk savaş deneyiminde askerlerini saldırıya yönlendirdi. Çok cesurca savaştı ve sayısız düşmanı öldürdü, ancak deneyimsizliğinden dolayı ne zaman ilerleyeceğini ne zaman geri çekileceğini bilemedi ve sonunda düşman tarafından kuşatıldı, ağır kayıplar verdi ve neredeyse öldü. Daha sonra yaşlı bir general ona savaş alanında durumun sürekli değiştiğini ve dikkatli olunması gerektiğini, cesurca ilerlemesi gerektiğini ancak aynı zamanda ne zaman geri çekileceğini bilmesi gerektiğini, böylece nihayet zaferi kazanabileceğini öğütledi. Sadece düşüncesizce ilerlemek, tüm ordunun yok olmasına neden olabilir.
Usage
用于形容人做事或说话没有分寸,鲁莽冲动。
Düşüncesizce ve aceleci hareket eden veya konuşan biri için kullanılır.
Examples
-
他做事总是不知进退,让人很难相处。
tā zuòshì zǒngshì bù zhī jìn tuì, ràng rén hěn nán xiāngchǔ
Her zaman düşüncesizce hareket eder, bu da onunla geçinmeyi zorlaştırır.
-
在谈判中,他不知进退,最终导致了失败。
zài tánpàn zhōng, tā bù zhī jìn tuì, zuìzhōng dǎozhì le shībài
Görüşmelerde, düşüncesizliği başarısızlığa yol açtı.
-
这孩子说话不知进退,经常得罪人。
zhè háizi shuōhuà bù zhī jìn tuì, jīngcháng dào fèi rén
Bu çocuk kaba ve çoğu zaman insanları kırar.