劫数难逃 Kaçınılmaz kader
Explanation
指命中注定的灾祸难以逃脱。多用于迷信说法。
Kaçınılmaz bir felaketi ifade eder.
Origin Story
很久以前,在一个偏远的小山村里,住着一位名叫阿强的年轻人。他自小体弱多病,村里的巫婆曾预言他命中注定将遭遇一场巨大的劫难。阿强对此深信不疑,过着提心吊胆的日子。有一天,村里来了一个云游四方的僧人,他听说了阿强的故事后,对他说道:『命运并非一成不变,人的努力可以改变一切。』僧人传授给阿强一套强身健体的武功,并教导他如何以积极乐观的心态面对生活。阿强勤学苦练,身体日渐强壮,心态也越来越积极向上。数年后,一场大地震袭击了小山村,许多房屋倒塌,村民伤亡惨重。然而,阿强却奇迹般地幸免于难,因为他居住的房屋虽然受损,但并没有完全倒塌,他凭借自己练就的武功逃了出来。他不仅救了自己,还救出了不少村民。从此以后,阿强不再相信宿命论,他坚信只要努力,就能克服一切困难,改变自己的命运。
Çok eski zamanlarda, ıssız bir dağ köyünde Aqiang adında genç bir adam yaşıyordu. Çocukluğundan beri güçsüz ve sık sık hastalanıyordu ve köydeki büyücü, büyük bir felaket yaşamaya mahkum olduğunu kehanet etmişti. Aqiang buna inanıyor ve sürekli korku içinde yaşıyordu. Bir gün, dolaşan bir keşiş köye geldi. Aqiang'ın hikayesini dinledikten sonra, 'Kader değişmez değildir; insan çabası her şeyi değiştirebilir.' dedi. Keşiş, Aqiang'a bedenini ve zihnini güçlendirecek bir dizi egzersiz öğretti ve olumlu ve iyimser bir tavırla hayata bakmasını öğretti. Aqiang sıkı çalıştı, vücudu güçlendi ve bakış açısı giderek daha olumlu hale geldi. Yıllar sonra, büyük bir deprem dağ köyünü vurdu, birçok ev yıkıldı ve birçok köylü öldü veya yaralandı. Ancak Aqiang mucizevi bir şekilde kurtuldu. Evi hasar görmüş olsa da, tamamen yıkılmadı ve öğrendiği dövüş sanatlarını kullanarak kaçtı. Sadece kendini değil, birçok köylüyü de kurtardı. O zamandan beri, Aqiang kaderciliğe inanmayı bıraktı. İnsan yeterince çalıştığı sürece, her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğine ve kaderini değiştirebileceğine sıkıca inanıyordu.
Usage
常用作宾语、定语;用于迷信说法,表示无法逃避的灾难。
Genellikle nesne veya sıfat olarak kullanılır; kaçınılmaz bir felaketi ifade etmek için batıl inanç ifadelerinde kullanılır.
Examples
-
他相信这是命中注定的劫数难逃。
tā xiāngxìn zhè shì mìngzhōng zhùdìng de jiéshù nántáo
Bunun kaçınılmaz bir kader olduğuna inanıyordu.
-
面对突如其来的灾难,他感到劫数难逃。
miànduì tū rú qí lái de zāinàn, tā gǎndào jiéshù nántáo
Ani birdenbire felaketle karşılaştığında, kaçmanın imkansız olduğunu hissetti..