味同嚼蜡 Balmumu çiğnemek gibi tatsız
Explanation
像吃蜡一样,没有一点儿味道。形容语言或文章枯燥无味。
Balmumu çiğnemek gibi, hiç tadı yok. Sıkıcı ve tatsız bir dil veya yazıyı tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,有个才华横溢的书生叫李白,他写得一手好文章,深受人们喜爱。一次,他应邀参加一个盛大的宴会,席间,一位官员向他讨教写作技巧。李白欣然答应,便即兴创作了一篇文章,这篇文章文采斐然,妙笔生花,引得满座宾客赞叹不已。然而,宴会结束后,李白却发现自己忘记带笔墨,无奈之下,只能用蜡烛代替,写了一篇关于宫廷生活的文章。官员读完后,却觉得文章枯燥乏味,味同嚼蜡,毫无乐趣。他问李白缘由,李白解释说,他当时忘记带笔墨,只能用蜡烛替代,写出来的东西自然不会太精彩。这则故事告诉我们,好文章并非一蹴而就,需要认真准备,用心创作。而那些粗制滥造的文章,自然会让人感觉味同嚼蜡,毫无吸引力。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde, mükemmel makaleler yazan ve insanlar tarafından çok sevilen Li Bai adında yetenekli bir bilgin vardı. Bir gün büyük bir ziyafete davet edildi. Ziyafet sırasında bir yetkili ondan yazma teknikleri hakkında tavsiye istedi. Li Bai hemen kabul etti ve oracıkta bir makale yazdı. Bu makale edebi yetenekle doluydu ve tüm konuklardan övgü aldı. Ancak ziyafetten sonra Li Bai kalemini ve mürekkebini getirmeyi unuttuğunu fark etti. Başka seçeneği yoktu, bir mum kullanarak saray hayatı hakkında bir makale yazdı. Yetkili bunu okudu ve makalenin sıkıcı ve tatsız olduğunu, balmumu çiğnemek gibi, hiçbir eğlence vermediğini hissetti. Li Bai'den nedenini sordu ve Li Bai yazma malzemelerini getirmeyi unuttuğunu, bu yüzden mum kullanmak zorunda kaldığını ve sonucun doğal olarak çok parlak olmadığını açıkladı. Bu hikaye bize iyi makalelerin bir gecede yazılmadığını; dikkatli bir hazırlık ve içten bir yaratım gerektirdiğini anlatıyor. Kötü yazılmış makaleler ise doğal olarak balmumu çiğnemek gibi, hiçbir çekiciliği olmadan hissedilir.
Usage
用来形容语言或文章枯燥无味。
Sıkıcı ve tatsız bir dil veya yazıyı tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他的演讲枯燥乏味,简直味同嚼蜡。
tā de yǎnjiǎng kūzào fáwèi, jiǎnzhí wèi tóng jiáo là
Konuşması, balmumu çiğnemek gibi tatsız ve sıkıcıydı.
-
这篇文章写得味同嚼蜡,毫无吸引力。
zhè piān wénzhāng xiě de wèi tóng jiáo là, háo wú xīyǐnlì
Bu makale sıkıcı ve ilgi çekici olmayan bir şekilde yazılmış