和而不同 Tekdüzelik olmaksızın uyum
Explanation
指一种和谐相处,但又不盲目跟从的状态。提倡在多样性中寻求统一,在尊重差异的基础上实现和谐共处。
Körü körüne uymaksızın uyumlu bir arada var olma durumuna işaret eder. Çeşitlilik içinde birliği aramayı ve farklılıklara saygı temelinde uyumlu bir arada var olmayı savunur.
Origin Story
在一个古老的村庄里,住着两个家族,一个家族擅长织布,另一个家族擅长制陶。起初,这两个家族因文化差异而经常发生争执,彼此之间充满了隔阂与误解。后来,村里的智者站出来,他说道:“和而不同,才是我们生存的智慧。我们应该尊重彼此的文化,学习彼此的长处,共同发展壮大。”智者的教诲让这两个家族深受启发,他们开始互相学习,互相帮助,并最终成为了合作无间的伙伴。织布家族学会了制陶技术,制陶家族也掌握了精湛的织布技艺,他们共同创造出了更丰富的文化,村庄也因此变得更加繁荣昌盛。
Eski bir köyde, biri dokumada, diğeri çanak çömlekte maharetli iki aile yaşıyordu. Başlangıçta bu iki aile, yanlış anlamalar ve yabancılaşmalarla dolu kültürel farklılıklar nedeniyle sık sık çatışıyordu. Daha sonra köyün ileri gelenlerinden biri, “Tekdüzelik olmaksızın uyum, varoluşumuzun bilgeliğidir. Birbirimizin kültürlerine saygı duymalı, birbirimizin güçlü yanlarından öğrenmeli ve birlikte büyümeliyiz.” dedi. Bu bilgelik, birbirlerinden öğrenmeye ve birbirlerine yardım etmeye başlayan ve sonunda ayrılmaz ortaklar haline gelen iki aileyi derinden etkiledi. Dokuma ailesi çanak çömlek tekniklerini öğrendi, çanak çömlek ailesi de mükemmel dokuma becerilerine kavuştu. Birlikte, daha zengin bir kültür yarattılar ve köylerine refah getirdiler.
Usage
形容人与人之间,或团体之间,既要保持各自的个性,又要和谐相处,互相尊重。
Bireyler veya grupların, hem bireysellik hem de uyum ve karşılıklı saygının korunduğu birlikte var olma durumunu tanımlar.
Examples
-
团队合作中,我们要做到和而不同,既要保持团队的统一性,又要尊重个人的差异。
zài tuánduī hézuò zhōng, wǒmen yào zuòdào hé'ér bùtóng, jì yào bǎochí tuánduī de tǒngyī xìng, yòu yào zūnjìng gèrén de chāyì.
Takım çalışmasında, takım birliğini korurken bireysel farklılıklara da saygı duyarak, tekdüzelik olmaksızın uyumu sağlamalıyız. Kişilerarası ilişkileri yönetirken, dostane ilişkileri korurken bağımsız düşünmeyi de koruyarak, tekdüzelik olmaksızın uyumu sağlamalıyız.
-
处理人际关系时,要做到和而不同,既要友好相处,又要保持独立的思考。
chǔlǐ rénjì guānxì shí, yào zuòdào hé'ér bùtóng, jì yào yǒuhǎo xiāngchǔ, yòu yào bǎochí dú lì de sīkǎo.