求同存异 ortak zemin bulmak ve farklılıkları korumak
Explanation
指在处理问题时,既要找到大家共同的地方,也要保留不同意见,互相理解,共同发展。
Problemlere, ortak zemin bularak ve farklı görüşleri koruyarak, birbirini anlayarak ve birlikte gelişerek yaklaşmayı ifade eder.
Origin Story
从前,在一个小山村里,住着两个家族,他们世代居住在这里,彼此之间却因为一些鸡毛蒜皮的小事发生过许多冲突。为了村子的和谐,村长决定召集两个家族的族长进行一次会谈。会上,族长们互相指责,气氛一度十分紧张。这时,一位德高望重的老人站出来说:"我们不能只看到彼此的不同,而应该先寻找共同点。"老人建议他们从共同的祖先、共同的地域、共同的愿望等方面入手,寻找他们之间共同之处。渐渐地,族长们都冷静下来,开始认真思考。他们发现,原来他们有着共同的祖先,共同的信仰,以及共同的愿望——那就是让子孙后代在这个村子里平安地生活下去。他们开始放下成见,互相理解,最终达成了共识:他们要共同努力,建设家园,为后代留下更好的生活环境。从此以后,这两个家族再也没有发生过大的冲突,他们学会了求同存异,共同创造了村子美好的未来。
Bir zamanlar, küçük bir dağ köyünde iki aile yaşıyordu. Nesillerdir orada yaşıyorlardı, ancak aralarında önemsiz meseleler yüzünden birçok çatışma yaşanmıştı. Köyün huzuru için köy reisi, iki ailenin reisi arasında bir toplantı düzenlemeye karar verdi. Toplantıda reisler birbirlerini suçladılar ve ortam gerginleşti. Tam o sırada saygıdeğer bir ihtiyar ayağa kalkarak şöyle dedi: “Sadece farklılıklarımızı değil, öncelikle ortak noktalarımızı görmeliyiz.” Onlara ortak ataları, ortak bölge ve ortak özlemlerine dayanarak aralarındaki ortak noktaları bulmalarını önerdi. Yavaş yavaş aile reisleri sakinleşip ciddi ciddi düşünmeye başladılar. Ortak ataları, ortak inançları ve ortak bir özlemleri olduğunu keşfettiler - bu da torunlarının o köyde barış içinde yaşamasını sağlamaktı. Önyargılarını bırakmaya, birbirlerini anlamaya ve sonunda bir anlaşmaya varmaya başladılar: Birlikte evlerini inşa edecek ve gelecek nesiller için daha iyi bir yaşam ortamı bırakacaklardı. O zamandan sonra iki aile arasında büyük bir çatışma yaşanmadı, farklılıkları koruyarak ortak noktaları bulmayı öğrendiler ve birlikte köyün daha parlak bir geleceğini yarattılar.
Usage
用于处理人际关系、团队合作、民族矛盾等方面,强调互相理解、共同发展。
Kişisel ilişkiler, ekip çalışması, etnik çatışmalar vb. konularda karşılıklı anlayış ve ortak gelişmeyi vurgulayarak kullanılır.
Examples
-
会议上,大家求同存异,最终达成了共识。
huiyi shang, da jia qiu tong cun yi, zui zhong da cheng le gongshi.
Toplantıda herkes farklılıkları koruyarak ortak zemin aradı ve sonunda uzlaşmaya vardı.
-
处理民族关系,要坚持求同存异的原则。
chuli minzu guanxi, yao jianchi qiu tong cun yi de yuanze。
Etnik ilişkilerde ortak zemin arayarak farklılıkları koruma ilkesine uymalıyız.