在劫难逃 kaçınılmaz kader
Explanation
旧时迷信的人认为命里注定要遭受的灾难是无法逃脱的。现有时也用来指某种灾害不可避免。
Eski zamanlarda batıl inançlı insanlar, kader tarafından belirlenmiş felaketlerin kaçınılmaz olduğuna inanırlardı. Şimdi, bazen kaçınılmaz bir felaketi ifade etmek için kullanılır.
Origin Story
话说唐朝时期,一位名叫李白的诗人,才华横溢,名满天下。但他命中注定要经历一场劫难。他一生漂泊,仕途坎坷,几次被贬谪,甚至差点丢了性命。尽管他极力试图改变自己的命运,但种种不幸却接踵而至,似乎冥冥之中,一切早已注定。他经历过无数次的险境,每一次都仿佛在死神边缘徘徊,却又一次次奇迹般地逃脱。然而,他最终还是没能躲过历史的浩劫,晚年贫困潦倒,孤寂地离开了人世。虽然李白的一生充满波折,但他留下的诗篇却千古流芳,成为了中华文化宝贵的财富。他的经历也让人们感叹命运的捉弄,感叹人生的无常,更让人们反思:即使在劫难逃,也要勇敢地面对,活出精彩的人生。
Tang Hanedanlığı sırasında, son derece yetenekli ve ünlü bir şair olan Li Bai adında bir şairin yaşadığı söylenir. Ama bir felaket yaşamak kaderindeydi. Yolculuklarla dolu bir hayat yaşadı, kariyeri iniş çıkışlıydı, birkaç kez sürgüne gönderildi ve neredeyse öldürüldü. Kaderini değiştirmek için elinden gelenin en iyisini yapmasına rağmen, talihsizlikler gelmeye devam etti, sanki her şey gizlice önceden belirlenmiş gibiydi. Sayısız tehlikeli durum yaşadı ve her seferinde ölümün eşiğinde gibi görünüyordu, ancak tekrar tekrar mucizevi bir şekilde kurtuldu. Ancak sonunda tarihin felaketinden kurtulamadı; sonraki yılları yoksul ve ıssız geçti ve bu dünyayı yalnız bıraktı. Li Bai'nin hayatı iniş çıkışlarla dolu olmasına rağmen, şiirleri her zaman ünlü kaldı ve Çin kültürünün değerli bir hazinesi oldu. Yaşamı, kaderin iniş çıkışları ve hayatın belirsizliği hakkında düşünmemizi sağlıyor ve ayrıca şunu düşünmemizi sağlıyor: bir şey kaçınılmaz olsa bile, cesurca kabul etmeli ve tatmin edici bir yaşam sürmeliyiz.
Usage
常用作谓语、宾语,指某种灾害不可避免。
Sık sık yüklemler ve nesneler olarak kullanılır, kaçınılmaz bir felaketi ifade eder.
Examples
-
这场战争,双方都已精疲力尽,胜负早已在劫难逃。
zhè chǎng zhànzhēng, shuāngfāng dōu yǐ jīngpíqìjìn, shèngfù zǎoyǐ zài jié nán táo.
Bu savaşta her iki taraf da tükenmişti ve zafer veya yenilgi kaçınılmazdı.
-
他明知自己犯的错误不可饶恕,最终难逃法律的制裁,在劫难逃。
tā míng zhī zìjǐ fàn de cuòwù bùkě ráo shù, zuìzhōng nán táo fǎlǜ de zhìcái, zài jié nán táo。
Kendi hatalarının affedilemez olduğunu biliyordu ve sonuçta yasal yaptırımlardan kurtulamayacaktı, kaçınılmazdı.