外柔内刚 dıştan nazik, içten güçlü
Explanation
形容外表柔和而内心刚强的人。
Dıştan nazik, içten güçlü birini tanımlar.
Origin Story
很久以前,在一个偏远的小山村里,住着一个名叫阿秀的女孩。阿秀生性善良,待人温和,总是面带微笑,但她内心却有着钢铁般的意志。村里人都说她外柔内刚。 阿秀的父亲是一位老实的农夫,母亲是一位勤劳的妇女,他们生活清贫,但一家人都过着幸福快乐的生活。然而,有一天,一场突如其来的洪水袭击了小山村,许多房屋被冲毁,农田被淹没,村民们陷入了困境。 面对灾难,许多村民都惊慌失措,但阿秀却表现出了异于常人的冷静和勇敢。她主动组织村民们自救,带领大家疏通水渠,抢救粮食。她那柔弱的身躯里,蕴藏着巨大的力量,她不畏艰险,用自己的实际行动诠释着“外柔内刚”的含义。 在阿秀的带领下,村民们团结一心,共同抗击灾难。洪水过后,小山村虽然遭受了巨大的损失,但村民们没有被击垮,他们依然坚强地生活着,这其中,阿秀起到了至关重要的作用。她的外柔内刚,成为了小山村战胜灾难的希望之光。 从此以后,阿秀“外柔内刚”的故事在小山村里流传开来,激励着一代又一代的村民们,勇敢地面对生活中的各种挑战。
Çok eski zamanlarda, ıssız bir dağ köyünde Axiu adında bir kız yaşıyordu. Axiu iyi yürekli ve nazik biriydi, hep gülümsüyordu, ama içinde çelikten bir irade vardı. Köylüler onun dıştan nazik ama içten güçlü olduğunu söylerdi. Axiu'nun babası dürüst bir çiftçiydi, annesi ise çalışkan bir kadındı. Yoksulluk içinde yaşarlardı, ama aile mutluydu. Ancak bir gün, ani bir sel köyü vurdu. Birçok ev yıkıldı, tarlalar sular altında kaldı ve köylüler umutsuzluğa kapıldı. Felaketle karşılaştıklarında birçok köylü panikledi, ama Axiu olağanüstü sakin ve cesur kaldı. Köylüleri organize etme girişimiyle kanalları temizlemeyi ve hasadı kurtarmayı yönetti. Küçük bedeninde muazzam bir güç vardı, "dıştan nazik ama içten güçlü" anlamını korkusuzca pratiğe döktü. Axiu'nun liderliğinde köylüler felaketle mücadele etmek için bir araya geldi. Selden sonra köy büyük kayıplar yaşadı, ancak köylüler yenilmedi. Axiu'nun önemli bir rol oynadığı güçlü bir şekilde yaşamaya devam ettiler. Dıştan gösterdiği naziklik ve içsel gücü bir umut ışığı oldu. O zamandan beri, Axiu'nun nazikliği ve içsel gücüyle ilgili hikaye tüm köyde yayıldı ve nesiller boyunca köylülere hayatın zorluklarıyla cesurca mücadele etme ilhamı verdi.
Usage
用于形容人的性格,多用于褒义。
Bir kişinin karakterini tanımlamak için kullanılır, çoğunlukla olumlu anlamda.
Examples
-
她外表温柔娴静,内心却坚韧无比,真是外柔内刚。
tā wàibiǎo wēnróu xiánjìng, nèixīn què jiānrèn wúbǐ, zhēnshi wài róu nèi gāng
Dışarıdan nazik ve sakin, ama içten içe inanılmaz derecede dirençli; dışarıdan nazik ama içten güçlü olmanın anlamı budur.
-
他看起来很温和,但处理事情却非常果断,是个外柔内刚的人。
tā kàn qǐlái hěn wēnhé, dàn chǔlǐ shìqíng què fēicháng guǒduàn, shì gè wài róu nèi gāng de rén
Uysal görünüyor, ama olayları çok kararlı bir şekilde yönetiyor; büyük bir içsel güce sahip bir insan.
-
虽然她说话轻声细语,但在关键时刻却能展现出强大的力量,这就是外柔内刚的魅力。
suīrán tā shuōhuà qīngshēng xìyǔ, dàn zài guānjiàn shí kè què néng zhǎnxiàn chū qiángdà de lìliang, zhè jiùshì wài róu nèi gāng de mèilì
Yumuşak konuşmasına rağmen, kritik anlarda muazzam bir güç gösteriyor; işte içsel gücün cazibesi.