孤陋寡闻 bilgisiz
Explanation
形容见识少,知道的少。
Az bilgi ve deneyime sahip birini tanımlar.
Origin Story
从前,有个村子里住着一位老农,他一辈子都守着自己的一亩三分地,很少与外界接触。他只知道种地,对其他的事情一概不知,甚至连县城是什么样子都不知道。有一天,县里来了一位学者,想了解一下农村的情况。他来到老农家,与老农聊了起来。学者问老农:“你知道世界上还有哪些国家吗?”老农挠挠头,说道:“我只知道咱们村,其他的地方,我孤陋寡闻,实在不知道。”学者又问:“你知道宇宙有多大吗?”老农更是摇头不知。学者叹了口气,说道:“看来,你真是孤陋寡闻啊!”老农听了,脸上有些不好意思,但他心里却并没有觉得有什么不对。在他看来,自己只要能种好地,养活家人就行了,其他的事情,他根本就不关心。
Bir zamanlar bir köyde yaşayan yaşlı bir çiftçi vardı. Tüm hayatını küçük bir tarlasına bakarak geçirdi ve dış dünyayla çok az iletişim kurdu. Sadece çiftçiliği biliyordu ve diğer her şeyden habersizdi, hatta ilçe şehrinin nasıl göründüğünü bile bilmiyordu. Bir gün, ilçeden bir akademisyen geldi ve kırsal kesimdeki durumu anlamak istedi. Çiftçinin evine gitti ve onunla sohbet etmeye başladı. Akademisyen çiftçiye sordu: “Dünyada başka ülkeler olduğunu biliyor musun?” Çiftçi başını kaşıdı ve şöyle dedi: “Sadece köyümüzü biliyorum. Diğer yerler hakkında bilgisizim, gerçekten bilmiyorum.” Akademisyen tekrar sordu: “Evrenin ne kadar büyük olduğunu biliyor musun?” Çiftçi daha da bilgisizce başını salladı. Akademisyen iç çekti ve şöyle dedi: “Görünüşe göre gerçekten bilgisizsin!” Çiftçi bunu duyar duymaz biraz utandı, ama kalbinde yanlış bir şey hissetmedi. Ona göre, tarlasını iyi işleyip ailesini geçindirebildiği sürece, diğer şeyleri umursamıyordu.
Usage
用于形容人见识少,学问浅。
Az bilgiye ve yüzeysel öğrenmeye sahip birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他孤陋寡闻,对西方历史了解不多。
tā gū lòu guǎ wén, duì xīfāng lìshǐ liǎojiě bù duō.
Batı tarihi hakkında çok az şey biliyor, cahil.
-
我孤陋寡闻,对这方面的情况并不了解。
wǒ gū lòu guǎ wén, duì zhè fāngmiàn de qíngkuàng bìng bù liǎojiě
Bu konuda cahil olduğum için pek bir şey bilmiyorum