懵懵懂懂 Karışık
Explanation
形容糊里糊涂,什么也不知道的样子。
Bir şey anlamadan kafası karışık ve yönünü kaybetmiş birini tanımlar.
Origin Story
从前,在一个小山村里,住着一个名叫小明的男孩。他从小就天真烂漫,对周围的一切都充满了好奇,但是他的学习能力却很差,常常是老师讲课的时候,他却在发呆,课后作业也常常做错。有一天,老师布置了一篇作文,题目是《我的梦想》。小明绞尽脑汁也想不出写什么,最后他写了一篇毫无逻辑,内容混乱的文章。老师看完之后,无奈地摇了摇头,说:"小明啊,你写得是什么啊?这篇文章完全看不懂啊!"小明一脸懵懵懂懂,他真的不知道自己写了什么,也不知道自己写的是什么。从此以后,小明更加努力地学习,不再懵懵懂懂地过日子了。
Bir zamanlar, küçük bir dağ köyünde, Xiaoming adında bir çocuk yaşarmış. Küçük yaşlardan beri saf ve masummuş, etrafındaki her şeye karşı meraklıymış, ancak öğrenme yeteneği zayıfmış ve derslerde sık sık dalıp gider, ödevleri de genellikle yanlış olurmuş. Bir gün öğretmen, konusu "Hayalim" olan bir deneme vermiş. Xiaoming çok düşünmüş ama yazacak bir şey düşünememiş ve sonunda mantıksız ve karmakarışık bir yazı yazmış. Bunu okuduktan sonra öğretmen çaresizce başını sallamış ve demiş ki: "Xiaoming, ne yazdın? Bu yazı tamamen anlaşılmaz!". Xiaoming ona boş ve şaşkın bir bakışla bakmış, çünkü gerçekten ne yazdığını ve ne yazdığını bilmiyormuş. O günden sonra Xiaoming daha çok çalışmış ve artık karışık bir hayat yaşamamış.
Usage
用于形容人对某事或某种情况不清楚、不明白。
Bir şey veya belirli bir durum hakkında birinin belirsiz veya habersiz olduğunu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他做事总是懵懵懂懂的,让人很不放心。
tā zuò shì zǒng shì měng měng dǒng dǒng de, ràng rén hěn bù fang xīn.
Her zaman karışık bir şekilde iş yapar, bu da insanları huzursuz eder.
-
对新来的知识,他懵懵懂懂,还需要进一步学习。
duì xīn lái de zhī shi, tā měng měng dǒng dǒng, hái xū yào jìn yī bù xué xí
Yeni bilgilere gelince, kafası karışık, daha fazla çalışması gerekiyor.