有案可稽 doğrulanabilir
Explanation
案:案卷,文件;稽:查考。指有证据可查。
Dosya; belge; inceleme; soruşturma. Bunun için kanıt var.
Origin Story
话说唐朝时期,有一位名叫李白的诗人,他一生创作了许多传世佳作,其中不少诗篇都蕴含着深刻的哲理和丰富的想象力。然而,李白并非生来就如此才华横溢,他也是经过了多年的学习和积累,才最终成就了他的诗歌事业。有一次,李白与友人相聚,友人向他请教诗歌创作的秘诀。李白笑了笑,说道:“创作诗歌,并非一朝一夕之功,需要我们不断地学习和积累。诗歌创作,也需要有案可稽的证据,才能使诗歌更加具有说服力。我曾经花费数年时间,阅读了大量的书籍和典籍,从中汲取营养,才能够写出那些充满诗意的诗篇。而那些没有经过考证的诗歌,则往往缺乏真实感,让人感觉空洞无物。”友人在听完李白的讲解后,深受启发,他明白了诗歌创作的真正含义,以及创作诗歌需要付出多少努力。从此以后,这位友人更加勤奋地学习和积累,最终也写出了许多优秀的诗歌作品。
Tang Hanedanlığı döneminde, birçok ünlü şiiri yazmış ve bunların çoğu derin bir felsefe ve canlı bir hayal gücüyle dolu olan Li Bai adlı bir şairin yaşadığı söylenir. Ancak Li Bai böyle bir yetenekle doğmamıştı; şiir kariyerine ulaşmadan önce yıllarca öğrenme ve birikim süreci geçirmişti. Bir keresinde Li Bai, şiir yazmanın sırlarını soran bir arkadaşıyla karşılaştı. Li Bai gülümsedi ve şunları söyledi: “Şiir yazmak bir günlük iş değildir, sürekli öğrenme ve birikim gerektirir. Şiir yazmak için şiirin daha ikna edici olması için doğrulanabilir kanıtlara da ihtiyaç vardır. Yıllarca çok sayıda kitap ve klasik eser okudum, onlardan beslendim ve ancak o zaman bu şiirsel şiirleri yazabildim. Doğrulanmamış şiirlerde ise genellikle özgünlük eksikliği vardır ve boş görünürler. “ Arkadaşı Li Bai'nin açıklamasını dinledikten sonra çok etkilendi. Şiir yazmanın gerçek anlamını ve bunun ne kadar çaba gerektirdiğini anladı. O günden sonra bu arkadaş daha çalışkan bir şekilde öğrenmeye ve birikim yapmaya başladı ve sonunda birçok mükemmel şiir yazdı.
Usage
用于说明事情有确凿的证据可以查证。
Doğrulanabilir kesin kanıtların olduğunu göstermek için kullanılır.
Examples
-
这件事是有案可稽的,并非空穴来风。
zhè jiàn shì shì yǒu àn kě jī de, bìng fēi kōng xué lái fēng
Bu konu doğrulanabilir, bir söylenti değil.
-
历史书上记载了这件事,是有案可稽的。
lìshǐ shū shàng jìzǎi le zhè jiàn shì, shì yǒu àn kě jī de
Bu olay tarih kitaplarında kaydedilmiş ve bu nedenle doğrulanabilir.