神气十足 kibirli
Explanation
形容人自以为了不起,摆出一副傲慢的神情。
Kendini çok önemli gören ve kibirli bir tavır takınan birini tanımlar.
Origin Story
村子里来了个算命先生,他穿着华丽的袍子,戴着高高的帽子,神气十足地走街串巷。他夸夸其谈,说自己能预知未来,能给人带来好运。村民们被他神气十足的样子唬住了,纷纷掏钱求他算命。但实际上,他的预言大多是空话,村民们发现受骗后,纷纷斥责他,算命先生灰溜溜地离开了村子,再也没有人相信他的话了。
Bir falcı köye geldi. Güzel giysiler ve yüksek bir şapka giymiş olarak sokaklarda hava atarak dolaştı. Geleceği tahmin etme ve iyi şans getirme yeteneğinden övünüp durdu. Köylüler kibirli tavrından etkilenmiş ve ona fal baktırmaları için para ödemişlerdi. Ama kehanetlerinin çoğu boş laflardı. Köylüler kandırıldıklarını anlayınca onu azarlamışlar ve falcı utanarak kaçmış, güvenilirliği de tamamen sarsılmıştı.
Usage
用于形容人自高自大,骄傲自满的样子。
Kibirli ve kendini beğenmiş birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他神气十足地走进了会议室。
tāshénqìshízúde zǒujìle huìyìshì.
Toplantı odasına hava atarak girdi.
-
老板神气十足地宣布了新的政策。
lǎobǎnshénqìshízúde xuānbùle xīnde zhèngcè.
Patron yeni politikayı büyük bir tatminle açıkladı.