穷奢极欲 Lüks ve İhtişam
Explanation
形容极其奢侈、贪图享乐。
Aşırı lüks ve zevki tanımlar.
Origin Story
话说在古代,有一个富可敌国的皇帝,他每天都沉迷于享乐之中。宫殿里堆满了金银珠宝,珍奇异兽应有尽有。他穿戴着最华美的衣裳,吃着山珍海味,每天晚上都举办盛大的宴会,歌舞升平,好不热闹。后宫佳丽三千,他日日夜夜沉醉于酒色之中,挥金如土,毫不吝啬。百姓们却在饥寒交迫中挣扎,田地荒芜,民不聊生。然而,皇帝却对此视而不见,依然我行我素,继续着他的穷奢极欲的生活。直到有一天,叛军攻破了城门,皇帝的穷奢极欲的生活才宣告结束。
Bir zamanlar eski Çin'de, serveti bir krallıkla yarışacak kadar zengin bir imparator vardı. Her gün zevklere dalmıştı. Sarayı altın, gümüş ve mücevherlerle doluydu; nadir hayvanlar ve kuşlar bolca bulunuyordu. En görkemli kıyafetleri giyer, lezzetli yemekler yer ve her gece şarkı, dans ve eğlenceyle büyük ziyafetler verirdi. Hareminde binlerce cariyesi vardı ve günlerini ve gecelerini şarap ve kadınlarla sarhoş ederek, parayı su gibi harcıyordu. Ancak halk açlık ve soğukla boğuşuyordu, tarlaları çorak kalmıştı ve insanlar yoksulluk içinde yaşıyordu. Bununla birlikte imparator buna göz yumdu ve lüks yaşam tarzını sürdürdü. Bir gün isyancı birlikler şehir kapılarını ele geçirdi ve imparatorun lüks hayatı sona erdi.
Usage
用于形容人生活奢侈,贪图享乐。
Bir kişinin lüks ve keyifli yaşam tarzını tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他穷奢极欲的生活方式令人咋舌。
tā qióng shē jí yù de shēnghuó fāngshì lìng rén zǎ shé
Onun lüks yaşam tarzı şok edici.
-
暴君穷奢极欲,民不聊生。
bào jūn qióng shē jí yù,mín bù liáo shēng
Lüks içinde yaşayan tiranın yönetimi altında halk acı çekiyor