艰难险阻 zorluklar ve engeller
Explanation
指前进道路上遇到的各种困难、危险和障碍。
İleriye doğru yolda karşılaşılan her türlü zorluk, tehlike ve engeli ifade eder.
Origin Story
春秋时期,晋国公子重耳流亡在外十九年,历尽艰辛。他经历了国破家亡的痛苦,也体会了颠沛流离的辛酸。途中,他身边的人不断离去,有人因饥寒而死,有人因叛变而逃。重耳却始终坚韧不拔,带领着仅剩的几个忠臣义士,一路披荆斩棘,克服了无数艰难险阻。他尝遍了野草的苦涩,也睡过冰冷的土地。风餐露宿,忍饥挨饿,这些都成为了他生命中不可磨灭的记忆。最终,他回到了晋国,成为了一代明君——晋文公,并带领晋国走向繁荣富强。这段经历,让他深深地体会到了“艰难险阻”的含义,也让他更加珍惜来之不易的和平与安宁。他常常告诫自己的臣子,要时刻准备面对挑战,要居安思危,才能在未来的发展道路上,不断克服新的困难与挑战。
İlkbahar ve Sonbahar dönemlerinde, Jin devletinin Prensi Chong'er on dokuz yıl sürgün edildi ve birçok zorluk yaşadı. Ülkesinin yıkımının ve ailesinin yıkılmasının acısını yaşadı ve yerinden edilmenin acısını da tattı. Yol boyunca, etrafındaki insanlar sürekli ayrıldı, bazıları açlıktan ve soğuktan öldü, bazıları da isyan nedeniyle kaçtı. Ancak Chong'er her zaman yılmaz kaldı, az sayıda sadık bakan ve doğru insanı yöneterek sayısız zorluk ve engeli aştı. Vahşi otların acılığını tattı ve soğuk topraklarda uyudu. Açıkta yaşamak ve açlığı tahammül etmek, hayatındaki silinmez anılar haline geldi. Sonunda Jin'e döndü, bilge bir hükümdar oldu—Jin'in Wen Dükü—ve Jin'i refaha ve güce taşıdı. Bu deneyim ona "zorluklar ve engeller" anlamını derinden anlamasını sağladı ve zor kazanılan barışı ve huzuru takdir etmesini sağladı. Bakanlarını sık sık gelecekteki gelişim yolunda yeni zorluklar ve engelleri aşabilmeleri için her zaman zorluklara hazır olmaları ve barış zamanında tetikte olmaları konusunda uyardı.
Usage
用于形容经历极为困难的境地,多指克服障碍,战胜困难。
Son derece zor durumları tanımlamak için kullanılır, çoğunlukla engelleri aşmayı ve zorlukları aşmayı ifade eder.
Examples
-
创业初期,他们经历了无数艰难险阻,最终取得了成功。
chuàngyè chūqī, tāmen jīnglì le wúshù jiānnán xiǎnzǔ, zhōngyú qǔdé le chénggōng。
İşlerinin başlangıç dönemlerinde sayısız zorluk ve engelle karşılaştılar ve sonunda başarıya ulaştılar.
-
攀登珠穆朗玛峰,需要克服许多艰难险阻。
pāndēng zhūmùlǎngmǎfēng, xūyào kèfú xǔduō jiānnán xiǎnzǔ。
Everest Dağı'na tırmanmak birçok zorluk ve engeli aşmayı gerektirir