铁板一块 tek parça
Explanation
比喻结合紧密,不可分割的整体。形容事物结合得非常紧密,牢不可破。
Sıkı sıkıya bağlı, ayrılmaz bir bütünlüğünü tanımlamak için kullanılır. Nesnelerin çok sıkı bir şekilde bağlı ve yıkılmaz olduğunu anlatır.
Origin Story
话说古代,有一个国家面临外敌入侵。敌军来势汹汹,兵强马壮。这个国家的国王深知自己国力薄弱,如果贸然迎战,必败无疑。然而,他并没有因此灰心丧气。他采取了一系列措施,加强国防建设,团结各方力量。他下令修筑城墙,加固防线,并鼓励百姓积极参与到保卫家园的行动中。他还召集文武百官商议对策,在朝堂上,大臣们各抒己见,却始终难以达成一致意见。国王见状,并没有责备他们,而是耐心地解释利害关系,并以自身的决心与行动去感染他们。经过国王的努力,大臣们渐渐抛弃了个人利益,开始同心同德。整个国家,上下一心,从朝廷到民间,都形成了空前绝后的团结一致,如同铁板一块。最终,他们共同抵御了外敌的入侵,保卫了自己的家园。
Rivayet edilir ki, eski zamanlarda bir ülke dış düşmanın istilasıyla karşı karşıya kalmıştır. Düşman birlikleri büyük bir güçle gelmiş, güçlü ve donanımlıydılar. Ülkenin kralı, ülkesinin zayıf olduğunu ve doğrudan bir çatışmanın kesinlikle yenilgiyle sonuçlanacağını biliyordu. Ancak cesaretini kaybetmedi. Ulusal savunmayı güçlendirmek ve tüm güçleri birleştirmek için bir dizi önlem aldı. Şehir surlarının inşa edilmesini, savunma hatlarının güçlendirilmesini emretti ve halkı evlerini savunma eylemlerine aktif olarak katılmaya teşvik etti. Ayrıca, karşı önlemleri görüşmek üzere sivil ve askeri yetkilileri topladı. Sarayda, bakanlar görüşlerini bildirdiler, ancak fikir birliğine varamadılar. Bunu gören kral, onları azarlamamış, bunun yerine bahsi geçen riski sabırla açıklamış ve kararlılığı ve eylemleriyle onları etkilemiştir. Kralın çabaları sayesinde, bakanlar kademeli olarak kişisel çıkarlarını bir kenara bırakarak işbirliği yapmaya başlamıştır. Ülkenin tamamı, tepeden tırnağa, daha önce görülmemiş bir birlik oluşturarak tek parça halinde olmuştur. Sonunda, düşmanın istilasına birlikte karşı koyarak yurtlarını savunmuşlardır.
Usage
用作宾语、定语;比喻牢固结合,不可分割。
Nesne ve sıfat olarak kullanılır; bölünemez, sağlam bir birliği tanımlar.
Examples
-
他们的队伍组织严密,就像铁板一块。
ta men de dui wu zu zhi yan mi, jiu xiang tie ban yi kuai.
Ekipleri, tek parça gibi, son derece iyi organize olmuştu.
-
面对强敌,他们团结一致,像铁板一块,共同战斗。
mian dui qiang di, ta men tuan jie yi zhi, xiang tie ban yi kuai, gong tong zhan dou
Güçlü bir düşmanla karşı karşıya kaldıklarında, tek vücut olup birlikte savaştılar