雪里送炭 Karda kömür
Explanation
比喻在别人急需时给以物质上或精神上的帮助。
Birinin acil ihtiyacı olduğunda maddi veya manevi yardım sağlamanın mecazi bir tanımı.
Origin Story
凛冬将至,大雪封山,山村里的小路早已被厚厚的积雪覆盖。村里唯一的医生李大夫,为了给一位高烧不退的病人看病,冒着风雪跋涉在山路上。风雪越来越大,李大夫冻得瑟瑟发抖,身上衣服也早已湿透。就在这时,一位年轻力壮的小伙子,扛着一袋木炭,冒着风雪出现在李大夫面前,他二话不说,把木炭递给李大夫。李大夫接过木炭,心里暖暖的,有了木炭,他就能生起火,驱散寒气,坚持看完病人。这位小伙子,就是村里出了名的热心肠小刘。他平时总是乐于助人,在村里深受大家的好评。小刘雪中送炭的行为,也让李大夫更加敬佩他。
Kış geliyordu, yoğun kar yağışı dağ köyünü bloke etmişti ve köy yolları kalın bir kar tabakasıyla kaplıydı. Köyün tek doktoru Doktor Li, yüksek ateşi olan bir hastayı tedavi etmek için rüzgar ve karın arasından geçti. Rüzgar ve kar şiddetleniyordu, Doktor Li üşüyordu ve kıyafetleri sırılsıklam olmuştu. Tam o sırada, genç ve güçlü bir adam bir torba kömürle Doktor Li'nin önüne çıktı ve hiçbir şey söylemeden kömürü Doktor Li'ye verdi. Doktor Li kömürü aldı ve kalbinde sıcaklık hissetti. Kömürle ateş yakarak soğuğu uzaklaştırdı ve hastayı tedavi etmeye devam etti. Bu genç adam, yardımseverliğiyle bilinen Xiao Liu'ydu. Her zaman başkalarına yardım etmeye hazırdı ve köyde çok saygı görüyordu. Xiao Liu'nun kar fırtınasında kömür göndermesi, Doktor Li'nin ona olan saygısını daha da artırdı.
Usage
用于赞扬别人在危急时刻给予的帮助。
Kriz anlarında başkalarının verdiği yardımı övmek için kullanılır.
Examples
-
他雪中送炭,帮助了我很多。
ta xuě zhōng sòng tàn, bāngzhù le wǒ hěn duō.
İhtiyacım olduğu anda bana çok yardımcı oldu.
-
危难之际,朋友雪里送炭,解燃眉之急。
wēi nàn zhī jì, péngyou xuě lǐ sòng tàn, jiě rán méi zhī jí
Kriz anında bir arkadaş yardım eli uzattı ve beni sıkıntıdan kurtardı