顾盼自雄 kibirli
Explanation
形容人得意忘形,自以为很了不起的样子。
Kibirine kapılmış ve kendisinin çok önemli olduğunu düşünen birini tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,一位年轻的书生名叫李白,才华横溢,诗词歌赋样样精通。一次,他参加朝廷的科举考试,一路过关斩将,最终名列前茅。金榜题名后,李白意气风发,前往皇宫参加殿试。殿试当日,李白身着华服,意气风发地走进了皇宫大殿,他环顾四周,只见文武百官衣冠楚楚,却无人能与他匹敌。李白心中暗喜,不由得昂首挺胸,神采飞扬。他举手投足之间,都透露出一种傲慢与自信。他时而低头沉思,时而抬头远眺,仿佛整个世界都尽在他的掌握之中。殿试结束后,李白信心满满地等待着结果。然而,最终的结果却让他大失所望。原来,皇帝认为他的诗词过于狂傲,缺乏内敛的风格。虽然李白才华出众,但他的顾盼自雄,得意忘形,最终也让他错失了良机。从此之后,李白吸取了教训,更加注重自身的修养,变得更加谦逊内敛。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde, Li Bai adlı genç bir bilgin şiir ve hat sanatında olağanüstü yetenekliydi. İmparatorluk sınavına katıldı ve üstün başarı göstererek en yüksek puanı aldı. Başarısından sonra özgüvenli Li Bai, son sınav için saraya gitti. Sınav gününde, şık ve kendinden emin bir şekilde saray salonuna giren Li Bai, etrafına baktı ve tüm yetkililerin orada olduğunu fark etti, ancak hiçbiri onunla boy ölçüşemezdi. Li Bai gizlice sevindi ve gururla yürüdü. Her hareketinde kibir ve özgüvenini sergiledi. Bazen düşüncelere dalardı, bazen de uzaklara bakardı, sanki tüm dünya onun elindeymiş gibi. Sınavdan sonra Li Bai, sonuçları güvenle bekledi. Ancak sonuçlar onu çok hayal kırıklığına uğrattı. İmparator şiirlerini çok kibirli ve ölçülü buldu. Li Bai olağanüstü yetenekli olmasına rağmen, kibri ve kendini beğenmişliği büyük bir fırsatı kaçırmasına neden oldu. O günden sonra Li Bai hatalarından ders çıkardı ve kendini yetiştirmeye daha çok odaklanarak daha mütevazı ve içine kapanık biri oldu.
Usage
常用来形容人自以为很了不起,得意忘形的样子。
Genellikle kendini çok önemli bulan ve kibrine kapılan birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他那得意洋洋的样子,真是顾盼自雄。
tā nà déyìyángyáng de yàngzi, zhēnshi gù pàn zì xióng
Kendi kendine yeten tavrı gerçekten de kibirliydi.
-
少年英雄,顾盼自雄,不可一世。
shaonián yīngxióng, gù pàn zì xióng, bùkě yīshì
Genç kahraman, kibirli ve kendini beğenmiş, kendi zamanında eşsiz