一览而尽 bir bakışta görmek
Explanation
一眼望去,所有景物都看尽了。形容视野开阔,看到的东西很全面。
Tüm manzaralar bir bakışta görünür. Bu, geniş bir görüş alanını ve olaylara kapsamlı bir bakış açısını tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,一位名叫李白的诗人,游历到华山脚下,仰望那高耸入云的山峰,气势磅礴,令人叹为观止。他心中充满了好奇,决定攀登华山,一览众山小。于是,他踏上了崎岖的山路,历尽千辛万苦,终于到达了华山之巅。站在山顶,极目远眺,群山峻岭、河流湖泊尽收眼底,壮丽景色一览无余。李白不禁豪情万丈,挥笔写下了千古名句:‘欲穷千里目,更上一层楼’。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde Li Bai adında bir şair, Hua Dağı'nın eteğine seyahat etti ve görkemli ve nefes kesici yüksek zirvelere baktı. Merakla doldu ve diğer tüm dağları görmek için Hua Dağı'na tırmanmaya karar verdi. Zorlu bir yolculuğa, engebeli dağ yolunda başladı ve sonunda Hua Dağı'nın tepesine ulaştı. Zirvede durarak uzaklara baktı ve tüm dağlar, nehirler ve göller görüş alanına girdi. Muhteşem manzara önünde uzanıyordu. Li Bai, coşkuyla dolu olarak ünlü bir dize yazdı: 'Binlerce mili görmek için daha yüksek bir kata çıkmalısınız'.
Usage
多用于描写视野开阔、景色壮观的情况。
Geniş bir görüş alanını ve muhteşem manzaraları tanımlamak için sıklıkla kullanılır.
Examples
-
站在山顶,极目远眺,群山峻岭一览无余。
zài shān dǐng, jí mù yuǎn tiào, qún shān jùn lǐng yī lǎn wú yú
Dağın tepesinde durup uzaklara baktığınızda, tüm dağlar ve vadiler görünür.
-
从高空俯瞰,整个城市一览而尽,美不胜收。
cóng gāo kōng fǔ kàn, zhěng gè chéngshì yī lǎn ér jìn, měi bù shèng shōu
Yukarıdan bakıldığında, tüm şehir tek bakışta görülür, çok büyüleyici.