不可捉摸 tahmin edilemez
Explanation
捉摸:揣测,预料。指对人或事物无法猜测和估量。形容难以捉摸,无法预测。
Tahmin etmek; öngörmek. Bir kişiyi veya şeyi tahmin etme veya kestirme yeteneğinin olmamasını ifade eder. Kavranılması zor ve tahmin edilemez bir şeyi tanımlar.
Origin Story
一位隐士生活在深山里,他神龙见首不见尾,行事诡秘,令人捉摸不透。有人说他拥有神奇的法术,有人说他是一位隐秘的修行者,还有人说他只是个疯疯癫癫的怪人。他的来历,他的生活,他的目的,一切都是谜,无人能够解开。他有时会在村庄出现,帮助需要帮助的人,然后悄无声息地消失,留下满村的猜测和好奇。有人试图跟踪他,却总被他轻易甩掉,仿佛他能够预知一切。有些人试图与他交谈,却被他含糊其辞的回答绕得晕头转向。总之,这位隐士就像一团迷雾,笼罩着神秘和不可捉摸的气息,让人不禁心生敬畏和好奇。他深居简出,很少与外界联系,他的生活方式和处事态度都充满了神秘色彩。有些人认为他是一位高深莫测的世外高人,有些人则认为他只是个故弄玄虚的骗子。但无论如何,他那不可捉摸的神秘性格都深深地吸引着人们,引发人们无限的想象和猜测。
Bir keşiş yüksek dağlarda yaşıyordu. Bir hayalet gibi belirip kayboluyordu, hareketleri gizemli ve anlaşılmazdı. Kimileri sihirli güçlere sahip olduğunu, kimileri gizli bir münzevi olduğunu, kimileri de deli olduğunu söylüyordu. Kökeni, hayatı, amaçları—her şey kimsenin çözemediği bir bilmeceydi. Bazen köylerde belirip ihtiyaç sahiplerine yardım eder, sonra iz bırakmadan kaybolur, köyü spekülasyon ve merakla doldururdu. Onu takip etmeye çalışanlar, sanki her şeyi önceden görebiliyormuş gibi, kolayca ondan kurtulurdu. Onunla konuşmaya çalışanlar ise, onun kaçamak cevaplarından dolayı şaşkına dönerdi. Kısacası, keşiş bir sis gibiydi, gizemi ve anlaşılmazlığı örterek hayranlık ve merak uyandırıyordu. İzole bir hayat yaşıyordu ve dış dünyayla nadiren iletişim kuruyordu; yaşam tarzı ve tavırları gizemle doluydu. Kimileri onu anlaşılmaz derecede bilge bir münzevi, kimileri ise sadece numara yapan bir sahtekar olarak görürdü. Ama ne olursa olsun, tahmin edilemeyen ve gizemli karakteri insanları büyülemiş ve hayal güçlerini ve spekülasyonlarını ateşlemişti.
Usage
用于形容人的性格或事物难以捉摸,无法预测。
Tahmin edilemez ve öngörülmesi zor bir kişinin kişiliğini veya bir şeyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他的行为真是不可捉摸,让人难以理解。
tā de xíngwéi zhēnshi bù kě zhuō mō, ràng rén nán yǐ lǐjiě
Davranışı gerçekten tahmin edilemez ve anlaşılması zor.
-
她性格变化多端,不可捉摸。
tā xìnggé biànhuà duōduān, bù kě zhuō mō
Kişiliği değişken ve tahmin edilemez.