乌七八糟 dağınık
Explanation
形容杂乱无章,非常混乱的状态。
Düzensizlik ve kaos durumunu tanımlar.
Origin Story
老王是一位退休教师,他喜欢收藏各种各样的东西,从古董到邮票,从书籍到玩具,应有尽有。有一天,老王的孙子小明来家里玩,看到老王的书房堆满了各种各样的东西,不禁惊呼:“爷爷,您的书房怎么这么乌七八糟啊!”老王笑着说:“这是我的宝贝啊,每一个东西都有它的故事,每一个东西都代表着我人生中一段美好的回忆。”小明这才明白,爷爷的“乌七八糟”其实是一种别样的整齐,是一种对过去的珍藏和热爱。虽然书房看起来杂乱,但老王却能迅速找到他想要的东西,因为他对每一个东西的位置都了如指掌。这就像一个经验丰富的老猎人,虽然他的背包里装满了各种各样的工具和装备,但他却能快速找到自己需要的任何一件物品。
Emekli bir öğretmen olan Yaşlı Wang, antikalardan ve pulardan kitaplara ve oyuncaklara kadar her türlü şeyi toplamayı çok severdi. Bir gün, Yaşlı Wang'ın torunu Xiao Ming onu ziyarete geldi. Değesinin çalışma odasının çeşitli eşyalarla dolu olduğunu görünce, "Dede, çalışma odan ne kadar dağınık!" diye bağırdı. Yaşlı Wang güldü: "Bunlar benim hazinelerim! Her eşyanın kendi hikayesi var, her biri hayatımdaki güzel bir anıyı temsil ediyor." Xiao Ming, dedesinin "dağınıklığı"nın aslında benzersiz bir düzen türü olduğunu, geçmişini temsil eden değerli bir koleksiyon olduğunu anladı. Çalışma odası kaotik görünse de, Yaşlı Wang, her şeyin nerede olduğunu tam olarak bildiği için istediğini hızlıca bulabiliyordu. Çantasında çeşitli aletler ve ekipmanlar bulunan deneyimli bir avcıya benziyordu, ancak yine de ihtiyacı olan her şeyi hızla bulabiliyordu.
Usage
主要用于形容环境或物品杂乱无章。
Çoğunlukla dağınık ve kaotik bir ortamı veya nesneleri tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他的房间乱七八糟的,东西堆得哪儿都是。
ta de fangjian luanqibazhaode,dongxi duide naer dou shi.
Odası çok dağınık, eşyalar her yerde.
-
他的书桌乌七八糟,找不到任何东西。
ta de shuzhuo wuqibazhao,zhaobudao renhe dongxi.
Masası çok dağınık; hiçbir şey bulunamıyor.