人地生疏 rén dì shēng shū yabancı

Explanation

对当地的人和环境都不熟悉。

Yerel halk ve çevreye yabancı olmak.

Origin Story

小李独自一人来到南方一座陌生的城市工作。他租了一套小公寓,周围环境对他来说完全陌生。第一天上班,他迷路了,找不到公司,问路时,发现南方的方言让他难以理解,更让他感到人地生疏。午餐时间,他来到公司食堂,看着菜单上的菜名,他一个也不认识,不知道该点什么。他只能随便点了一份,结果味道并不合他的口味。下班后,他走在回家的路上,看着周围川流不息的人群,高耸的建筑,以及他听不懂的各种方言,感到无比的孤独和迷茫。他开始怀念家乡熟悉的一切,熟悉的人,熟悉的环境,熟悉的味道。他默默地告诉自己,要尽快适应这里的生活,融入这个城市。他开始学习当地的方言,尝试着与同事们交流,慢慢地,他开始认识一些新朋友,了解这个城市的文化和习俗。人地生疏的感觉逐渐淡去,取而代之的是对这座城市的归属感和对未来的希望。

xiǎo lǐ dú zì yī rén lái dào nán fāng yī zuò mò shēng de chéng shì gōng zuò

Xiao Li, tek başına güneyde yabancı bir şehirde çalışmak için geldi. Küçük bir daire kiraladı ve çevresi onun için tamamen yabancıydı. İşinin ilk gününde kayboldu ve şirketini bulamadı. Yol tarifi sorduğunda, güney lehçesinin anlaması zor olduğunu fark etti, bu da onu daha da yabancı hissettirdi. Öğle yemeğinde şirket yemekhanesine gitti ve menüdeki yemek isimlerine baktığında hiçbirini tanımadı ve ne sipariş edeceğini bilmiyordu. Rastgele bir şey sipariş etti ve tadı hoşuna gitmedi. İşten çıktıktan sonra eve giderken, etrafındaki bitmek bilmeyen insan kalabalığını, yüksek binaları ve anlamadığı çeşitli lehçeleri görünce inanılmaz derecede yalnız ve kaybolmuş hissetti. Memleketinin tanıdık her şeyini, tanıdık insanları, tanıdık ortamı ve tanıdık tatları özlemeye başladı. Kendine sessizce, oradaki hayata olabildiğince çabuk uyum sağlaması ve şehre karışması gerektiğini söyledi. Yerel lehçeyi öğrenmeye başladı ve iş arkadaşlarıyla iletişim kurmaya çalıştı. Yavaş yavaş yeni arkadaşlar edinmeye ve şehrin kültürünü ve geleneklerini anlamaya başladı. Yabancı olma hissi yavaş yavaş kayboldu ve yerini şehire ait olma duygusu ve geleceğe dair umut aldı.

Usage

用来形容对一个地方不熟悉,对当地的人事也不了解。

yòng lái xíngróng duì yīgè dìfāng bù shúxī, duì dāngdì de rénshì yě bù liǎojiě.

Bir yere ve oranın insanlarına yabancı olmak için kullanılır.

Examples

  • 他初来乍到,对这里人地生疏,还需要时间适应。

    tā chū lái zhà dào, duì zhè lǐ rén dì shēng shū, hái xū yào shí jiān shì yìng.

    Yeni geldi buraya ve ne insanları ne de yerleri tanımıyor, bu yüzden uyum sağlaması için daha zamana ihtiyacı var.

  • 独自一人来到这座陌生的城市,我感到人地生疏,有些无助。

    dú zì yī rén lái dào zhè zuò mò shēng de chéng shì, wǒ gǎn dào rén dì shēng shū, yǒu xiē wú zhù.

    Bu yabancı şehre yalnız başıma geldiğimde, kendimi kaybolmuş ve biraz çaresiz hissettim.

  • 面对这个全新的工作环境,人地生疏让我倍感压力。

    miàn duì zhège quán xīn de gōng zuò huán jìng, rén dì shēng shū ràng wǒ bèi gǎn yā lì

    Bu yeni çalışma ortamıyla karşılaştığımda, tanımadığım insanlar ve yerlerden dolayı kendimi çok baskı altında hissediyorum.