以身作则 örnek olmak
Explanation
以自己的行动做出榜样,让人效仿。
Kendi eylemleriyle örnek olmak.
Origin Story
战国时期,齐国有一位著名的政治家叫晏婴。他历仕三朝,深受齐景公的信任和爱戴。晏婴以其高尚的品德和出色的才能,辅佐齐国走向强盛。他为官清廉,生活简朴,从不贪图享乐。他住着简陋的房子,穿的是粗布衣裳,吃的是粗茶淡饭,从不铺张浪费。他的坐骑只是一辆普通的马车,没有华丽的装饰。晏婴深知,一个国家的兴衰与领导者的行为息息相关。因此,他始终以身作则,严格要求自己,为齐国百姓树立了良好的榜样。他经常告诫自己的官员和百姓:要以身作则,身先士卒,才能带领国家和人民走向繁荣昌盛。 晏婴不仅在生活上简朴,在工作上也兢兢业业,一丝不苟。他勤于政事,认真处理每一件事情,从不敷衍塞责。他总是亲力亲为,深入基层,了解百姓疾苦,为百姓排忧解难。晏婴的廉洁奉公、勤政爱民赢得了齐国百姓的广泛赞誉。他成为了一代名相,他的故事也一直流传至今,激励着一代又一代的人。
Savaşan Devletler Dönemi'nde, Qi eyaletinde Yan Ying adında ünlü bir devlet adamı vardı. Üç hükümdara hizmet etti ve Qi Kralı Jing tarafından son derece güvenilir ve sevildi. Yan Ying, asil karakteri ve olağanüstü yetenekleriyle Qi'nin gelişmesine yardımcı oldu. Devlet görevlerinde dürüsttü, sade bir yaşam sürdürdü, asla hazdan arzulamadı. Basit bir evde yaşadı, kaba kumaşlar giydi, sade yemek yedi ve asla para israf etmedi. Aracı sade bir araba, gösterişli süslemeler olmaksızın. Yan Ying, bir ülkenin yükseliş ve düşüşünün liderlerinin davranışlarıyla yakından ilgili olduğunu derinden anlıyordu. Bu nedenle, her zaman kendisine sıkı davranarak örnek oldu, Qi halkı için iyi bir örnek teşkil etti. Yetkililerini ve halkını sık sık uyardı: ülkeyi ve halkı refaha ve başarıya ulaştırmak için birinin örnek olması ve ilk davranması gerekir.
Usage
表示以自己的行动为榜样,影响他人。
Başkalarını etkilemek için kendi eylemlerini örnek olarak kullanmak.
Examples
-
领导以身作则,带头完成任务。
lǐngdǎo yǐ shēn zuòzé, dàitóu wánchéng rènwu
Lider, görevleri tamamlamada öncülük ederek örnek teşkil ediyor.
-
老师以身作则,教导学生勤奋学习。
lǎoshī yǐ shēn zuòzé, jiàodǎo xuéshēng qínfèn xuéxí
Öğretmen, öğrencilere çalışkan olmayı öğreterek örnek teşkil ediyor.
-
作为班长,我应该以身作则,遵守学校规章制度。
zuòwéi bānzhǎng, wǒ yīnggāi yǐ shēn zuòzé, zūnxún xuéxiào guīzhāng zhìdù
Sınıf başkanı olarak, okul kurallarına uyarak örnek olmalıyım.