兴味索然 xìng wèi suǒ rán sıkıcı

Explanation

形容对某事毫无兴趣,感到厌倦。

Bir şeye karşı hiç ilgi duymama ve sıkılma hissini tanımlar.

Origin Story

老张退休后,本想环游世界,体验各地风土人情。然而,旅途中遇到的种种不如意,让他兴味索然。原本期待已久的异国美食,在他看来索然无味;精心安排的行程,也变得枯燥乏味。他开始怀念家乡的熟悉味道和舒适的日常,旅行的激情逐渐消退,最终提前结束了旅程,回到了家乡温暖的怀抱。

lǎo zhāng tuìxiū hòu, běn xiǎng huányóu shìjiè, tǐyàn gèdì fēngtǔ rénqíng。rán'ér, lǚtú zhōng yùdào de zhǒng zhǒng bù rúyì, ràng tā xìng wèi suǒ rán。yuánběn qídài yǐ jiǔ de yìguó měishí, zài tā kàn lái suǒ rán wú wèi; jīngxīn ānpái de xíngchéng, yě biàn de kūzāo fáwèi。tā kāishǐ huáiniàn jiāxiāng de shúxī wèidao hé shūshì de rìcháng, lǚxíng de jīqíng zhújiàn xiāotui, zhōngyú tíqián jiéshù le lǚchéng, huí dàole jiāxiāng wēnnuǎn de huáibào。

Emekli olduktan sonra Lao Zhang, dünyayı dolaşmayı ve farklı yerlerin yerel gelenek ve kültürlerini deneyimlemeyi planlamıştı. Ancak yolculuk sırasında yaşanan çeşitli tatsız deneyimler onu sıkıntılı ve ilgisiz bıraktı. Çok özlediği egzotik yemekler onun için tatsızdı; özenle planlanmış rota bile sıkıcı geldi. Evdeki tanıdık lezzetleri ve rahatlığı özlemeye başladı ve seyahat tutkusu yavaş yavaş söndü. Sonunda seyahatini kısaltıp memleketinin sıcaklığına döndü.

Usage

作谓语、宾语;表示对某事失去兴趣。

zuò wèiyǔ, bīnyǔ; biǎoshì duì mǒushì shīqù xìngqù。

Yüklem veya nesne olarak kullanılır; bir şeye olan ilginin kaybını ifade eder.

Examples

  • 他讲的故事毫无趣味,让我兴味索然。

    tā jiǎng de gùshì háo wú qùwèi, ràng wǒ xìng wèi suǒ rán。

    Anlattığı hikaye o kadar sıkıcıydı ki ilgimi kaybettim.

  • 这本小说情节单调,读起来让人兴味索然。

    zhè běn xiǎoshuō qíngjié dāndiào, dú qǐlái ràng rén xìng wèi suǒ rán。

    Bu roman o kadar monoton ki hiçbir zevk vermiyor