冷眼相待 soğuk davranmak
Explanation
用冷漠的态度对待;不欢迎或看不起。
Birine kayıtsızlık veya hoşnutsuzlukla davranmak; hoş karşılamamak veya hor görmek.
Origin Story
在一个寒冷的冬夜,一位衣衫褴褛的老人来到王员外的家门口乞讨。王员外本性善良,但他的管家却是个贪婪吝啬之人,他冷眼相待老人,甚至恶语相向,将老人拒之门外。老人无奈地离开了,在风雪中瑟瑟发抖。王员外得知此事后,后悔不已,他亲自去寻找老人,但最终未能找到。这个故事告诉我们,冷眼相待他人,不仅会伤害他人,最终也会伤害到自己。
Soğuk bir kış gecesinde, Wang adında zengin bir adamın kapısına yırtık pırtık yaşlı bir adam geldi. Wang doğası gereği iyi kalpliydi ama uşağı açgözlü ve cimri biriydi. Yaşlı adama soğuk davranıp hatta ona sert sözler söyleyip kovdu. Yaşlı adam üzgün bir şekilde ayrılıp rüzgarda ve karda titredi. Wang bunu öğrendiğinde çok pişman oldu ve yaşlı adamı aramaya gitti ama bulamadı. Bu hikaye bize birine soğuk davranmanın sadece başkalarını değil, sonunda kendisini de incittiğini gösteriyor.
Usage
用作谓语、定语;比喻对人冷淡不欢迎。
Yüklem ve sıfat olarak kullanılır; başkalarına karşı ilgisizliğin ve reddedilmenin metaforu.
Examples
-
他对我冷眼相待,令我十分伤心。
ta dui wo lengyanxiangdai ling wo shifen shangxin
Bana soğuk davranması beni çok üzdü.
-
领导冷眼相待,让我工作开展得很艰难。
lingdao lengyanxiangdai rang wo gongzuo kaizhan de hen jiannan
Liderin kayıtsızlığı işimi çok zorlaştırdı.