冷若冰霜 Buz gibi
Explanation
形容人面无表情,态度冷淡,像冰霜一样冷冰冰的。也可以形容人严厉、严肃,让人感到难以接近。
Bu ifade, ifade vermeyen, kayıtsız ve buz gibi soğuk bir insanı tanımlar. Ayrıca katı, ciddi ve yaklaşılması zor bir insanı da tanımlayabilir.
Origin Story
在一个寒冷的冬天,一位老先生在街上行走,突然看到一位衣衫褴褛的乞丐在寒风中瑟瑟发抖。老先生心中充满了同情,于是便走上前去,想要给乞丐一些钱财。然而,乞丐却冷若冰霜地拒绝了老先生的好意。老先生感到非常不解,便问道:“为什么不接受我的帮助?你难道不怕冷吗?”乞丐冷冷地回答:“我宁愿忍受寒冷,也不愿接受你的施舍。我宁愿靠自己的努力生活,也不愿依靠别人的怜悯。”老先生听后深受触动,他意识到乞丐的内心充满了自尊,他宁愿忍受贫困,也不愿失去尊严。
Soğuk bir kış gününde, yaşlı bir adam sokakta yürürken aniden yıpranmış giysiler içinde soğuk rüzgarda titreyen bir dilenci gördü. Yaşlı adam, merhamet dolu bir şekilde, dilenciye biraz para vermek için öne geçti. Ancak dilenci, yaşlı adamın iyiliğini soğuk bir şekilde reddetti. Yaşlı adam çok şaşırdı ve sordu,
Usage
形容人冷漠、不近人情,或形容人严厉、严肃,让人感到难以接近。多用于贬义。
Bu, bir kişinin soğuk ve acımasız doğasını veya bir kişinin katı ve ciddi doğasını, onu yaklaşılması zor hale getiren bir şekilde tanımlamak için kullanılır. Genellikle olumsuz anlamda kullanılır.
Examples
-
他的脸上冷若冰霜,让人感到害怕。
tā de liǎn shàng lěng ruò bīng shuāng, ràng rén gǎn dào hǎi pà.
Yüzü buz gibiydi, insanları korkutuyordu.
-
老师对犯了错误的学生冷若冰霜,丝毫不留情面。
lǎo shī duì fàn le cuò wù de xué sheng lěng ruò bīng shuāng, sī hǎo bù liú qíng miàn.
Öğretmen, hata yapan öğrencilere karşı buz gibiydi, hiç acımadı.
-
面对敌人的威胁,他冷若冰霜,毫不退缩。
miàn duì dí rén de wēi xié, tā lěng ruò bīng shuāng, hǎo bù tuì suō.
Düşman tehditlerine karşı buz gibiydi, geri adım atmadı.