冷眼旁观 soğukkanlılıkla izlemek
Explanation
指冷漠地看待或旁观某事而不参与。
Bir şeye kayıtsız kalmayı veya bir şeye karışmadan onu izlemeye işaret eder.
Origin Story
在一个偏僻的小村庄里,一场激烈的争吵正在发生。村长和他的儿子因为土地所有权的问题发生了激烈的冲突,村民们纷纷聚集在村口,议论纷纷,甚至有人准备煽风点火,加剧矛盾。然而,一位年迈的智者,一直站在不远处,静静地注视着这一切,脸上没有一丝波澜。他只是冷眼旁观,一言不发,任凭争吵持续,直至双方精疲力尽,才缓缓地走上前去,用平静的语气调解了这场纷争。最终,在智者的调解下,村长父子握手言和,村庄也恢复了平静。而这位智者冷眼旁观的做法,也让村民们深刻地反思了自身的行为。
Uzak bir köyde şiddetli bir tartışma yaşanıyordu. Köy ağası ve oğlu, arazi mülkiyeti yüzünden şiddetli bir çatışma içindeydiler. Köylüler köyün girişinde toplanmış, dedikodu yapıyor ve hatta bazıları sorunu daha da büyütmeye çalışarak çatışmayı alevlendiriyordu. Ancak yaşlı bir bilge adam uzakta duruyor, yüzünde hiçbir ifade olmadan her şeyi sessizce izliyordu. O sadece soğukkanlılıkla izledi, tek kelime etmeden, iki taraf da tükenene kadar tartışmanın devam etmesine izin verdi, daha sonra yavaşça ilerleyerek tartışmayı sakin bir şekilde çözümledi. Sonunda, bilge adamın arabuluculuğu sayesinde, köy ağası ve oğlu el sıkışarak barıştı ve köy tekrar sakinleşti. Bilge adamın soğukkanlı gözlemi, köylüleri de kendi davranışları üzerinde derinlemesine düşünmeye sevk etti.
Usage
常用来形容对某事冷漠的态度,不参与其中。
Genellikle bir şeye kayıtsız kalmayı, ona katılmadan izlemeyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
面对这场危机,他只是冷眼旁观,袖手旁观。
miàn duì zhè chǎng wēijī, tā zhǐshì lěng yǎn páng guān, xiùshǒu páng guān.
Bu krize sadece soğuk kanlı bir şekilde seyirci kaldı, hiçbir şey yapmadı.
-
他对同事间的争吵冷眼旁观,不发表任何意见。
tā duì tóngshì jiān de zhēngchǎo lěng yǎn páng guān, bù fābiǎo rènhé yìjiàn.
İş arkadaşları arasındaki tartışmayı herhangi bir yorum yapmadan soğuk bir şekilde izledi.