事不关己 Benim işim değil
Explanation
指事情与自己无关。形容漠不关心,置之不理。
Bir şeyin kendisiyle ilgisi olmadığı anlamına gelir. Kayıtsızlığı ve görmezden gelmeyi tanımlar.
Origin Story
很久以前,在一个繁华的集市上,一位算命先生正为人们预测未来。突然,一阵喧嚣打破了宁静,原来是集市中央发生了一场大火。人们纷纷逃窜,场面一片混乱。然而,算命先生却纹丝不动,继续为客人算命,仿佛眼前的一切都与他无关。有人问他为什么不帮忙救火,他只是平静地说:"事不关己,高高挂起。"他认为,这场大火与他无关,他只需要做好自己的事情即可。 然而,大火越烧越旺,眼看就要蔓延到算命先生的摊位了。这时,一位勇敢的年轻人冲上前去,帮助人们扑灭大火。最终,大火被扑灭了,集市恢复了平静。算命先生目睹了这一切,心中却没有任何波澜。 这个故事告诉我们,"事不关己,高高挂起"是一种消极的人生态度,我们应该积极参与社会生活,对身边发生的事情给予关注,而不是漠视他人疾苦。
Çok eski zamanlarda, kalabalık bir pazarda, bir falcı insanlara geleceği tahmin ediyordu. Aniden, bir kargaşa huzuru bozdu, çünkü pazarın ortasında büyük bir yangın çıktı. İnsanlar dağıldı ve kaosa kapıldılar. Ancak, falcı etkilenmeden, müşterilerine fal bakmaya devam etti, sanki etrafında olan her şey onun umurunda değilmiş gibi. Birisi ona neden yangını söndürmeye yardım etmediğini sorduğunda, sadece sakin ve soğukkanlı bir şekilde, "Benim işim değilse, yüksekten asarım." dedi. Yangının onun işi olmadığına ve sadece kendi işine odaklanması gerektiğine inanıyordu. Ancak, yangın giderek büyüdü ve falcının tezgahına doğru yayılmakla tehdit etti. Bu anda, cesur bir genç adam öne çıktı ve insanlara yangını söndürmede yardımcı oldu. Sonunda, yangın söndürüldü ve pazar huzura döndü. Falcı tüm bunları gördü, ama kalbi etkilenmedi. Bu hikaye bize, "Benim işim değilse, yüksekten asarım" ifadesinin hayata karşı olumsuz bir tutum olduğunu anlatıyor. Sosyal hayata aktif olarak katılmalı, çevremizde olan bitene dikkat etmeli ve başkalarının acılarını görmezden gelmemeliyiz.
Usage
多用于形容对与己无关的事情漠不关心。
Çoğunlukla, kendisiyle ilgisi olmayan şeylere kayıtsızlığı tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
邻居家失火,他却事不关己,高高挂起。
línjū jiā shīhuǒ, tā què shì bù guān jǐ, gāogāo guà qǐ.
Komşunun evi yandı ama o kayıtsız kaldı.
-
这件事与我事不关己,我不想参与。
zhè jiàn shì yǔ wǒ shì bù guān jǐ, wǒ bù xiǎng cānyù
Bu benim işim değil, karışmak istemiyorum.