垂死挣扎 ölümcül mücadele
Explanation
比喻事物灭亡前最后的挣扎。
Yok olmadan önceki son çaresiz mücadele için bir metafor.
Origin Story
夕阳西下,残阳如血。曾经繁荣一时的商会,如今只剩下破败的院墙和几间残破的房屋。会长李先生,拄着拐杖,站在大门口,看着曾经辉煌的商会,如今如此萧条,心中悲痛不已。几十年的打拼,如今却面临着破产的危机。他看着账簿上触目惊心的数字,他知道,商会已经到了山穷水尽的地步了。但是,他绝不甘心就这样放弃。他召集商会的骨干成员,开了一个紧急会议。会上,李先生慷慨激昂地阐述了商会面临的困境,以及他坚持下去的决心。他决定孤注一掷,用尽最后的力量,去争取一线生机。他提出了一系列的应对策略,试图通过开源节流,调整经营,来扭转乾坤。然而,商会的处境已经太糟糕了,他所有的努力都收效甚微。债主们虎视眈眈,催促还款。员工们人心惶惶,纷纷找工作。李先生眼看着商会一步步走向崩溃的边缘,他感到绝望,但他仍然坚持着,像一个垂死挣扎的战士,用尽最后的力气,与命运抗争。他明白,即使最终失败,他也要尽力一搏。因为,对他来说,商会不仅仅是一个公司,更是他一生的心血,是他的梦想。
Güneş batarken gökyüzü kan kırmızısıydı. Eskiden müreffeh olan ticaret odası şimdi sadece harap bir avlu ve birkaç yıkık bina halindeydi. Başkan Bay Li, bastonuna yaslanarak kapı önünde duruyor, bir zamanlar görkemli olan ticaret odasını şimdi bu kadar ıssız görünce yürek acısı duyuyordu. On yıllarca süren yoğun çalışma şimdi iflas kriziyle karşı karşıyaydı. Defterdeki korkunç rakamlara baktı ve ticaret odasının kaynaklarının tükendiğini biliyordu. Ama bu şekilde teslim olmaya hazır değildi. Ticaret odasının önemli üyelerini acil bir toplantı için çağırdı. Toplantıda Bay Li, ticaret odasının karşılaştığı zorlukları ve devam etme kararlılığını tutkuyla açıkladı. Her şeyini riske atmaya karar verdi, son gücünü kullanarak bir umut ışığı için savaştı. Maliyetleri düşürerek ve operasyonları ayarlayarak durumu tersine çevirmeyi umarak bir dizi önlem önerdi. Ancak ticaret odasının durumu zaten çok kötüydü ve tüm çabaları neredeyse sonuçsuz kaldı. Alacaklılar pusuda bekliyor, ödeme talep ediyorlardı. Çalışanlar panik içindeydi ve iş arıyorlardı. Bay Li, ticaret odasının yıkılmanın eşiğine geldiğini gördü, umutsuzluğa kapıldı, ancak bir ölmekte olan savaşçı gibi direndi, son nefesine kadar kaderle savaştı. Sonunda başarısız olsa bile elinden gelenin en iyisini yapması gerektiğini anlıyordu. Çünkü onun için ticaret odası sadece bir şirket değildi, aynı zamanda hayat boyu süren çalışmasının, hayalinin meyvesiydi.
Usage
常用作谓语、宾语,形容在即将灭亡或失败时所做的最后挣扎。
Yok olma veya başarısızlıktan önceki son çaresiz mücadeleyi tanımlamak için genellikle yüklem veya nesne olarak kullanılır.
Examples
-
尽管公司面临倒闭,他们仍然垂死挣扎,试图挽救局面。
jǐnguǎn gōngsī miànlín dǎobì, tāmen réngrán chuí sǐ zhēng zhā, shìtú wǎnjiù júmiàn
Şirket iflasla karşı karşıya kalsa da, durumu kurtarmak için hala canla başla mücadele ediyor.
-
面对强大的对手,小公司只能垂死挣扎,最终还是被收购了。
miàn duì qiángdà de duìshǒu, xiǎo gōngsī zhǐ néng chuí sǐ zhēng zhā, zuìzhōng hái shì bèi shōugòu le
Güçlü rakiplerle karşı karşıya kalan küçük şirket sadece hayatta kalmak için mücadele edebilir ve sonunda satın alınır.