天昏地暗 gökyüzü ve yer kararır
Explanation
形容天色昏暗,也比喻社会黑暗混乱的景象。
Karanlık bir gökyüzünü tanımlar, aynı zamanda karanlık ve kaotik bir sosyal sahneyi tanımlamak için de kullanılır.
Origin Story
话说唐朝时期,京城长安城外,有一片茂密的森林,那里住着一群凶猛的狼。有一天,一场巨大的风暴席卷了这片森林,狂风呼啸,飞沙走石,天昏地暗,日月无光。狼群惊恐万分,四处逃窜,躲避着这可怕的风暴。这时,一位猎户正带着他的猎犬在森林里狩猎,突然,他被这场风暴困住了。他躲在一棵大树下,瑟瑟发抖,不知所措。这时,他发现一只受伤的狼,躲在树根下,痛苦地呻吟着。猎户心生怜悯,上前查看,发现狼的腿被树枝划伤了,血流不止。猎户小心翼翼地帮狼包扎好伤口,还给了它一些食物和水。狼感激地望着猎户,用它那双充满灵性的眼睛,表达着它的谢意。风暴过后,天色渐渐明朗起来,森林恢复了平静。猎户带着他的猎犬离开了森林,而那只受伤的狼,也慢慢地恢复了健康。从那以后,猎户和狼群之间,建立了一种奇特的友谊。他们互相尊重,互相帮助,在森林里和谐共处。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde, başkent Çangan'ın dışında, vahşi bir kurt sürüsünün yaşadığı yoğun bir orman vardı. Bir gün, şiddetli bir fırtına ormanı vurdu, şiddetli rüzgarlar esti, kum fırtınası koptu ve taşlar düştü, gökyüzü ve yer karardı, güneş ve ay kayboldu. Kurt sürüsü korktu ve korkunç fırtınadan kaçmak için her yöne dağıldı. O sırada, bir avcı av köpeğiyle birlikte ormanda avlanıyordu, birdenbire fırtınaya yakalandı. Büyük bir ağacın altına saklandı, üşüdü ve ne yapacağını bilmiyordu. Sonra, ağacın köklerinin altında saklanan ve acı içinde inleyen yaralı bir kurdu gördü. Avcı acıdı ve yanına gitti. Kurtun bacağına bir ağaç dalı çarpmış ve çok kanamış olduğunu gördü. Avcı kurdun yarasını dikkatlice sardı ve ona yiyecek ve su verdi. Kurt avcıya minnettarlıkla baktı ve zeki gözleriyle minnettarlığını ifade etti. Fırtına yatıştıktan sonra, gökyüzü yavaş yavaş açıldı ve orman sakinleşti. Avcı köpeğiyle birlikte ormandan ayrıldı, yaralı kurt da yavaş yavaş iyileşti. O zamandan beri, avcı ve kurt sürüsü arasında benzersiz bir dostluk gelişti. Birbirlerine saygı duydular, birbirlerine yardım ettiler ve ormanda barış içinde yaşadılar.
Usage
常用来形容天气昏暗,也比喻社会黑暗,政治腐败。
Genellikle karanlık havayı, aynı zamanda karanlık ve yozlaşmış bir toplumu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
暴风雨来临,天昏地暗,电闪雷鸣。
bào fēng yǔ lái lín, tiān hūn dì àn, diàn shǎn léi míng.
Fırtına geldi, gökyüzü ve yer karardı, şimşek çaktı ve gök gürültüsü oldu.
-
官场腐败,天昏地暗,民不聊生。
guān chǎng fǔ bài, tiān hūn dì àn, mín bù liáo shēng
Memurlarda yolsuzluk var, gökyüzü ve yer karanlık, insanlar mutlu değil