天涯海角 dünyanın ucu
Explanation
形容距离非常遥远的地方,也比喻人相隔很远。
Çok uzak bir yeri veya insanlar arasındaki büyük mesafeyi tanımlar.
Origin Story
唐朝诗人李白,一生浪迹天涯,游历名山大川,留下无数千古绝句。他曾写下“蜀道难,难于上青天”的千古名句,描绘了蜀道险峻的景象,也表达了他对家乡的思念。一次,他从扬州出发,准备去长安,途经湖北黄鹤楼,登上楼顶,极目远眺,只见浩浩长江,奔腾不息,心中感慨万千。他想起自己从小就失去了父母,在漂泊不定的生活中,奔走各地,寻觅自己的理想与抱负。如今,再次远行,前往遥远的长安,不知道何时才能回到故乡,与亲友团聚。他无限伤感,不禁吟诵起一首诗:孤帆远影碧空尽,唯见长江天际流。乡关何处?天涯海角,何时才能归去?
Tang Hanedanlığı şairi Li Bai, hayatını dünyayı gezerken, ünlü dağları ve nehirleri ziyaret ederek geçirdi ve sayısız ölümsüz şiir bıraktı. Bir keresinde, "Shu yolculuğu zordur, göğe çıkmaktan daha zordur" diye ünlü bir dize yazdı ve bu dizede Shu yolculuğunun tehlikeli manzaralarını tasvir ederken, aynı zamanda memleket özlemini de dile getirdi. Bir gün, Yangzhou'dan yola çıktı ve Chang'an'a gitmeye hazırlandı. Hubei'deki Sarı Turna Kulesi'nden geçerken, kulenin tepesine çıktı ve uzaklara baktı. Geniş Yangtze Nehri'nin durmaksızın aktığını gördü ve kalbinde karışık duygular hissetti. Genç yaşta anne babasını kaybettiğini ve belirsiz bir yaşamda ülkeyi gezip ideal ve hırslarının peşinden koştuğunu hatırladı. Şimdi, tekrar yola çıkarak uzak Chang'an'a gidiyordu ve ne zaman evine dönebileceğini ve ailesi ve arkadaşlarıyla bir araya gelebileceğini bilmiyordu. Çok üzgündü ve bir şiir okumadan edemedi: Yalnız yelken mavi gökyüzünde uzaklara kayboluyor, yalnızca Yangtze Nehri ufka doğru akıyor. Memleketim nerede? Dünyanın ucunda, ne zaman dönebileceğim?
Usage
常用作宾语,形容地方偏远或人相隔很远。
Uzak bir yeri veya insanlar arasındaki büyük mesafeyi tanımlamak için genellikle nesne olarak kullanılır.
Examples
-
虽然我们相隔天涯海角,但是我们的友谊不会因此而减弱。
suīrán wǒmen xiānggé tiānyá hǎijiǎo, dànshì wǒmen de yǒuyì bù huì yīncǐ ér jiǎnruò
Uzaklarda olsak bile, dostluğumuz bundan etkilenmeyecek.
-
他漂泊天涯海角,四处奔波,寻找机会
tā piāobó tiānyá hǎijiǎo, sìchù bēnbō, xúnzhǎo jīhuì
Dünyayı dolaştı, her yerde çalıştı, fırsatlar aradı