平起平坐 eşit düzeyde
Explanation
指双方地位平等,不相上下。
Her iki tarafın da eşit statüde olduğunu ve birinin diğerinden üstün olmadığını gösterir.
Origin Story
话说唐朝时期,有两个才华横溢的诗人,一个是李白,另一个是杜甫。他们都渴望在诗坛上取得一番成就,彼此欣赏对方的才华,却也暗中较劲。一次,两人受邀参加一个盛大的诗会,席间,皇帝亲自为他们斟酒,并询问两人谁的诗作更胜一筹。李白和杜甫相视一笑,异口同声地说:‘平起平坐,各有千秋。’他们的回答,不仅展现了他们的谦逊,也展现了他们对诗歌创作的热爱。此后,他们的友谊更加深厚,并共同推动了唐朝诗歌的繁荣发展。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı sırasında, biri Li Bai diğeri Du Fu olan iki yetenekli şair vardı. Her ikisi de edebiyat dünyasında başarıya ulaşmayı arzuluyor, birbirlerinin yeteneğini takdir ediyor, ancak gizlice de rekabet ediyorlardı. Bir keresinde, imparatorun bizzat onlara şarap döktüğü ve eserlerinden hangisinin daha iyi olduğunu sorduğu büyük bir şiir toplantısına davet edildiler. Li Bai ve Du Fu birbirlerine gülümsediler ve bir ağızdan, "Eşit durumdayız, her birinin kendine özgü güçlü yönleri var." dediler. Cevapları sadece alçakgönüllülüklerini değil, şiir yaratmaya olan sevgilerini de gösterdi. O zamandan sonra dostlukları daha da derinleşti ve birlikte Tang Hanedanlığı şiirinin gelişmesine katkıda bulundular.
Usage
用于形容双方地位平等,实力相当。
Eşit statüye ve güce sahip iki tarafı tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
两位将军在战场上平起平坐,共同指挥作战。
Liǎng wèi jiāngjūn zài zhànchǎng shàng píng qǐ píng zuò, gòngtóng zhǐhuī zuòzhàn.
İki general savaş alanında eşit düzeydeydi ve birlikte operasyonları yönetiyordu.
-
他们两人虽然职位不同,但在公司里却平起平坐,互相尊重。
Tāmen liǎng gè rén suīrán zhíwèi bùtóng, dàn zài gōngsī lǐ què píng qǐ píng zuò, hùxiāng zūnjìng.
Şirkette farklı pozisyonlarda olsalar da eşit durumdalar ve birbirlerine saygı duyuyorlar.