应运而生 duruma göre ortaya çıkmak
Explanation
指适应时机而产生的。
Duruma uyum sağlayan ve ortaya çıkan bir şeye işaret eder.
Origin Story
话说东汉末年,天下大乱,群雄逐鹿,各种新兴势力应运而生。曹操挟天子以令诸侯,势力逐渐壮大;刘备三顾茅庐,得诸葛亮辅佐,也开始崛起;孙策继承父业,迅速占据江东,实力不容小觑。而这些势力,无一不是在乱世中,凭借自己的能力和机遇,顺应时势而生,最终成为历史舞台上的重要角色。还有那黄巾起义,也是乱世中农民起义的代表,虽然最终失败,但也体现了当时社会矛盾的激化和人民渴望改变的愿望。一时间,各种思潮涌动,各种势力角逐,使得当时的社会风云变幻,充满了机遇与挑战。
Doğu Han Hanedanlığı'nın sonlarında, Çin büyük bir kargaşanın içindeydi, birçok savaş ağası güç için rekabet ediyordu ve çeşitli yeni güçler ortaya çıkıyordu. Cao Cao, imparatoru derebeyleri kontrol etmek için kullandı ve gücü giderek arttı; Liu Bei, Zhuge Liang'ın kulübesine üç ziyaretten sonra, o da yükseldi; Sun Ce, babasının işini devralarak, Jiangdong'u hızla işgal etti ve gücü hafife alınamazdı. Tüm bu güçler kargaşa döneminde ortaya çıktı, kendi yeteneklerine ve fırsatlarına güvenerek ve sonunda tarih sahnesinde önemli aktörler oldular. Ve Sarı Turban İsyanı da karışık zamanlarda köylü isyanlarının temsilcisiydi. Sonunda başarısız olmasına rağmen, o zamanların sosyal çelişkilerinin şiddetlenmesini ve halkın değişime olan özlemini yansıtıyordu. Bir süre için, çeşitli düşünce okulları ortaya çıktı ve çeşitli güçler rekabet etti, o zamanın toplumunu fırsatlar ve zorluklarla dolu hale getirdi.
Usage
常用来形容某种事物适应某种时机而出现。
Belirli bir zamanda ortaya çıkan bir şeyi tanımlamak için sıklıkla kullanılır.
Examples
-
改革开放后,各种新兴产业应运而生。
gǎigé kāifàng hòu, gè zhǒng xīnxīng chǎnyè yìngyùn'érshēng
Reform ve açılımdan sonra, çeşitli yeni sektörler ortaya çıktı.
-
面对市场需求,很多新产品应运而生。
miànduì shìchǎng xūqiú, hěn duō xīn chǎnpǐn yìngyùn'érshēng
Piyasa talebini karşılamak için birçok yeni ürün ortaya çıktı.