当机立断 anında karar vermek
Explanation
“当机立断”是指在紧要关头,抓住时机,迅速做出决定。这个成语形容人果断、机智,在紧急情况下能够迅速做出明智的判断。
“当机立断” kritik bir durumda fırsatı değerlendirmek ve hızlı bir karar almak anlamına gelir. Atasözü, kararlı, becerikli ve acil durumlarda akıllıca kararlar alabilen bir kişiyi tanımlar.
Origin Story
三国时期,蜀国丞相诸葛亮率领军队北伐,与魏国军队在祁山对峙。魏国名将司马懿率领大军前来增援,诸葛亮为了保全蜀军,下令撤退。然而,蜀军撤退的道路被魏军堵住,情况十分危急。这时,诸葛亮冷静地观察了敌军布防,发现魏军在撤退必经之路设下了埋伏,如果按照原计划撤退,蜀军必然会陷入险境。诸葛亮当机立断,命令军队改变路线,从另一条偏僻的小路撤退。魏军追击而来,却发现蜀军已从另一条路撤离,只得无功而返。诸葛亮的当机立断,成功地避免了蜀军被魏军包围的命运。
Üç Krallık döneminde, Shu Krallığı'nın Başbakanı Zhuge Liang, ordusunu Kuzey Seferine götürdü ve Wei ordusuyla karşı karşıya geldi. Wei'nin ünlü generali Sima Yi, takviye sağlamak için büyük bir orduyla geldi. Shu ordusunu korumak için Zhuge Liang, geri çekilme emri verdi. Ancak, Shu ordusunun geri çekilme yolu Wei ordusu tarafından engellendi ve durum çok tehlikeli hale geldi. Bu sırada Zhuge Liang, düşmanın konuşlanmasını sakin bir şekilde gözlemledi ve Wei ordusunun geri çekilme yolunda bir pusu kurduğunu keşfetti. Eğer orijinal plana göre geri çekilirlerse, Shu ordusu kesinlikle tehlikede olurdu. Zhuge Liang anında karar verdi ve ordusuna rotasını değiştirmesini ve başka bir yoldan geri çekilmesini emretti. Wei ordusu peşlerine düştü, ancak Shu ordusunun zaten başka bir yoldan çekildiğini fark ettiler ve boş elleriyle geri dönmek zorunda kaldılar. Zhuge Liang'ın hızlı kararı, Shu ordusunun Wei ordusu tarafından kuşatılmasını başarıyla engelledi.
Usage
“当机立断”用于形容一个人在关键时刻能够果断做出决策,表现出机智、勇敢的特点。它可以用来赞扬一个人的决策能力,也可以用来批评一个人优柔寡断、缺乏决断力。
“当机立断”, önemli anlarda kararlı kararlar alabilen, zeka ve cesaret gösteren bir kişiyi tanımlamak için kullanılır. Birinin karar verme yeteneğini övmek veya birinin kararsızlığını ve karar verme eksikliğini eleştirmek için kullanılabilir.
Examples
-
面对突发状况,他当机立断,果断做出决策。
miàn duì tū fā zhuàng kuàng, tā dāng jī lì duàn, guǒ duàn zuò chū jué cè.
Ani bir acil durumla karşı karşıya kaldığında, hemen bir karar verdi ve harekete geçti.
-
敌军突袭,将军当机立断,下令全军撤退。
dí jūn tū xí, jiāng jūn dāng jī lì duàn, xià lìng quán jūn chè tuì.
Düşmanın ani saldırısı üzerine, general hemen emrini verdi ve tüm ordunun geri çekilmesini emretti.
-
创业初期,他们遇到了资金短缺的难题,但他当机立断,决定调整经营策略。
chuàng yè chū qī, tā men yù dào le zī jīn duǎn quē de nán tí, dàn tā dāng jī lì duàn, jué dìng tiáo zhěng jīng yíng cè lüè.
İşletmelerinin başlangıcında, fon eksikliği sorunuyla karşılaştılar, ancak hemen bir karar verdi ve iş stratejilerini ayarlamaya karar verdi.