扑天盖地 yıkıcı
Explanation
形容声势浩大,来势凶猛。
Çok büyük ve korkunç bir sahneyi tanımlamak için kullanılır.
Origin Story
传说很久以前,在一个偏僻的山村里,住着一位名叫李铁的农夫。他以耕田为生,生活虽清贫,却也安宁祥和。一天,一场突如其来的暴雨袭击了山村,雨势之大,如同天河决堤,山洪暴发,瞬间将整个村庄淹没在一片汪洋之中。李铁眼睁睁看着自己的家园被洪水吞噬,心中充满了恐惧和绝望。然而,就在这时,他看到远方出现了一道耀眼的光芒,那是村里的守护神——火神山正在喷发,滚烫的岩浆如同一条条巨龙,以扑天盖地的气势冲向洪水,逐渐将洪水逼退。最后,洪水退去,山村恢复了平静,李铁和乡亲们得以幸免于难,他们将这场灾难称为‘天火救村’。从此,他们更加敬畏自然,同时也更加坚定了对生活的希望。
Efsaneye göre, çok uzun zaman önce, ıssız bir dağ köyünde Li Tie adında bir çiftçi yaşıyordu. Tarım yaparak geçimini sağlıyordu ve hayatı fakir olsa da huzurlu ve uyumluydu. Bir gün, köyü aniden şiddetli bir yağmur fırtınası vurdu. Yağmur o kadar şiddetliydi ki, sanki gök nehri taşmıştı. Ani bir sel felaketi meydana geldi ve tüm köyü anında büyük bir su kütlesinin içine gömdü. Li Tie, evinin sel tarafından yutulduğunu gözleriyle gördü ve kalbi korku ve umutsuzlukla doldu. Ancak o anda, uzakta göz kamaştırıcı bir ışık gördü. Bu, köyün koruyucu tanrısıydı—Huoshen Dağı—patlıyordu. Sıcak lav, ezici bir güçle, sel yönüne doğru devasa ejderhalar gibi koştu ve yavaş yavaş sel sularını geri püskürttü. Sonunda sel çekildi, köy sakinleşti ve Li Tie ile köylüler kurtuldu. Bu felakete 'Gökyüzü Ateşi Köyü Kurtardı' adını verdiler. O zamandan beri, doğaya daha fazla saygı duydular ve hayata olan umutları daha da güçlendi.
Usage
多用于形容声势浩大、来势汹汹的景象。
Çok büyük ve korkunç bir sahneyi tanımlamak için sıklıkla kullanılır.
Examples
-
秋风卷落叶,景象扑天盖地。
qiufeng juǎn luòyè, jǐngxiàng pūtiāngàidì
Sonbahar rüzgarı düşen yaprakları süpürüyor, manzara çok etkileyici.
-
敌人的进攻势如破竹,扑天盖地而来。
dírén de jìngōng shìrú pòzhú, pūtiāngàidì ér lái
Düşmanın saldırısı ezici ve durdurulamazdı