摇头摆尾 başını sallamak ve kuyruğunu sallamak
Explanation
原指鱼悠闲自在地游动。现形容人轻浮得意、摇头晃脑的样子。
Başlangıçta rahatça yüzen bir balığa işaret eder. Şimdi başını sallayan, kayıtsız ve kendini beğenmiş birini tanımlar.
Origin Story
很久以前,在一个景色宜人的小山村里,住着一位名叫阿福的渔民。阿福以捕鱼为生,他熟知各种鱼类的习性,总能满载而归。一天,阿福在河边发现了一条十分特别的鱼。这条鱼通体雪白,鳞片闪闪发光,它在水中悠闲地游动,摇头摆尾,姿态优雅。阿福从未见过如此美丽的鱼,他小心翼翼地将它捕捞上来,准备带回家好好欣赏。可是,当阿福把鱼带回家后,却发现它开始变得萎靡不振,不爱游动,也失去了往日的光彩。阿福意识到,这条鱼离开了它熟悉的水域,失去了自由,所以才变得如此消沉。于是,阿福决定把这条鱼放回河里。他回到河边,轻轻地将鱼放入水中,鱼儿仿佛感受到了自由的气息,立刻摇头摆尾,欢快地游走了。阿福看着鱼儿远去的身影,心里充满了快乐。他明白,自由对任何生灵来说都是无比重要的,即使是一条鱼,也需要拥有它自己的空间和自由。从此以后,阿福每次捕鱼都格外小心,他只捕捞那些他真正需要的鱼,其他的则放归自然。
Çok uzun zaman önce, güzel bir dağ köyünde, A Fu adında bir balıkçı yaşıyordu. A Fu balıkçılıkla geçimini sağlıyordu ve çeşitli balık türlerinin alışkanlıklarını çok iyi biliyordu, bu yüzden her zaman ağları dolu olarak eve dönerdi. Bir gün, A Fu nehir kıyısında çok özel bir balık buldu. Bu balık tamamen beyazdı, pulları parıldıyordu ve suda rahatça yüzüyordu, başını ve kuyruğunu sallıyordu, duruşu zarifti. A Fu daha önce hiç bu kadar güzel bir balık görmemişti ve dikkatlice yakaladı, eve götürüp hayran kalmaya hazırlanıyordu. Ancak, A Fu balığı eve götürdüğünde, bunun zayıflamaya başladığını, yüzmeyi sevmediğini ve eski parlaklığını kaybettiğini fark etti. A Fu, balığın tanıdık sularından ayrıldığını ve özgürlüğünü kaybettiğini anladı, bu yüzden bu kadar mutsuz olmuştu. Bu nedenle, A Fu balığı nehre geri koymaya karar verdi. Nehir kıyısına döndü ve balığı nazikçe suya bıraktı. Balık, özgürlüğün nefesini sanki hissetmiş gibi, hemen başını ve kuyruğunu salladı ve neşeyle yüzüp gitti. A Fu, uzaklaşan balığın silüetini izledi ve neşeyle doldu. Herhangi bir canlı için, hatta kendi alanına ve özgürlüğüne ihtiyaç duyan bir balık için bile özgürlüğün son derece önemli olduğunu anladı. O zamandan sonra, A Fu her balık tuttuğunda çok dikkatli oldu; sadece gerçekten ihtiyaç duyduğu balıklar yakaladı ve diğerlerini doğaya bıraktı.
Usage
用于形容人轻浮得意,摇头晃脑的样子。
Başını sallayan, kayıtsız ve kendini beğenmiş birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他摇头摆尾地走进了办公室。
tā yáotóubǎiwěi de zǒujìngle bànshìshì。
Ofise kendini beğenmiş bir şekilde girdi.
-
胜利后,他摇头摆尾,得意洋洋。
shènglì hòu,tā yáotóubǎiwěi,déyìyángyáng。
Zaferden sonra, kendini beğenmiş, yetenekli ve zafer kazanmıştı