擦脂抹粉 cā zhī mǒ fěn makyaj yapmak

Explanation

涂抹脂粉,修饰打扮。形容女子化妆打扮。

Ruj ve pudra sürmek; süslenmek. Makyaj yapan bir kadını tanımlar.

Origin Story

话说古代有个美丽的女子,名叫素素,她天生丽质,不需任何装饰便已倾国倾城。但她却偏偏喜欢尝试各种奇特的装扮,常常把自己打扮得花枝招展,擦脂抹粉,引来无数人的目光。一日,她偶然听说邻国一位才子,以貌取人,便决心盛装打扮,去见那位才子。她精心挑选了最华丽的衣裳,在脸上擦了厚厚的一层脂粉,把自己打扮得如同仙女一般。然而,当她终于见到那位才子时,才子却对她熟视无睹,只顾着欣赏手中的书卷。素素百思不得其解,后来她才明白,真正的美丽并非来自外在的装饰,而是来自内心的修养和气质。她从此卸下浓妆,以素颜示人,反而更显出一种独特的魅力。

huà shuō gǔdài yǒu gè měilì de nǚzǐ, míng jiào sù sù, tā tiānshēng lìzhì, bù xū rènhé zhuāngshì biàn yǐ qīngguó qīngchéng. dàn tā què piānpian xǐhuan chángshì gè zhǒng qí tè de zhuāngbàn, chángcháng bǎ zìjǐ dǎbàn de huāzhī zhāozhǎn, cā zhī mǒ fěn, yǐn lái wúshù rén de mùguāng. yī rì, tā ǒurán tīngshuō lín guó yī wèi cáizǐ, yǐ mào qǔ rén, biàn juéxīn shèngzhuāng dǎbàn, qù jiàn nà wèi cáizǐ. tā jīngxīn tiáoxuǎn le zuì huá lì de yīshang, zài liǎn shàng cā le hòuhòu de yīcéng zhīfěn, bǎ zìjǐ dǎbàn de rútóng xiānnǚ yībān. rán'ér, dāng tā zhōngyú jiàn dào nà wèi cáizǐ shí, cáizǐ què duì tā shúshì wú dǔ, zhǐ gùzhe xīnshǎng shǒu zhōng de shūjuàn. sù sù bǎisī bùdé qǐjiě, hòulái tā cái míngbái, zhēnzhèng de měilì bìngfēi láizì wàizài de zhuāngshì, érshì láizì nèixīn de xiūyǎng hé qìzhì. tā cóngcǐ xiè xià nóngzhuāng, yǐ sù yán shì rén, fǎn'ér gèng xiǎn chū yī zhǒng dú tè de mèilì.

Bir zamanlar, eski Çin'de Susu adında güzel bir kadın yaşıyordu. Doğal güzelliğe sahipti ve göz alıcı görünmek için herhangi bir makyaja ihtiyaç duymuyordu. Ancak, çeşitli benzersiz stillerle denemeyi çok seviyordu, sık sık renkli kıyafetler giyiyor ve yoğun makyaj yaparak sayısız bakış çekiyordu. Bir gün, tesadüfen komşu ülkeden yetenekli bir adamın insanları görünüşlerine göre değerlendirdiğini duydu, bu yüzden giyindi ve onunla tanışmaya karar verdi. En görkemli kıyafetleri özenle seçti ve kalın bir makyaj tabakası sürdü, kendini periye benzer bir figüre dönüştürdü. Ancak, sonunda adamla tanıştığında adam onu görmezden geldi, sadece elindeki tomaraya odaklandı. Susu şaşırmıştı, ama daha sonra gerçek güzelliğin dış süslerden değil, içsel yetiştirmeden ve kişilikten geldiğini anladı. O zamandan beri, yoğun makyajını çıkardı, doğal güzelliğini gösterdi ve bu da onu daha da büyüleyici hale getirdi.

Usage

作谓语、定语;指化妆打扮。

zuò wèiyǔ, dìngyǔ; zhǐ huàzhuāng dǎban

Yüklem ve sıfat olarak kullanılır; makyaj yapmayı ve süslenmeyi ifade eder.

Examples

  • 她今天精心打扮,擦脂抹粉,准备去参加舞会。

    tā jīntiān jīngxīn dǎban, cā zhī mǒ fěn, zhǔnbèi qù cānjiā wǔhuì.

    Bugün özenle hazırlandı, makyaj yaptı ve baloya gitmeye hazırlandı.

  • 一些演员为了上镜好看,会在脸上擦脂抹粉。

    yīxiē yǎnyuán wèile shàngjìng hǎokàn, huì zài liǎn shàng cā zhī mǒ fěn

    Bazı oyuncular kamerada daha iyi görünmek için makyaj yaparlar