明争暗斗 açık ve gizli mücadele
Explanation
明争暗斗指公开的和秘密的斗争,形容勾心斗角,互相倾轧。
Açık ve gizli mücadele, açık ve gizli mücadeleyi, entrika ve karşılıklı baskıyı ifade eder.
Origin Story
话说唐朝时期,一位名叫李白的诗人,因才华横溢而名扬天下。然而,朝堂之上,文臣武将之间,明争暗斗不断。李白虽然才华出众,却因不善于权谋,屡屡遭到排挤。他曾被卷入宫廷斗争,险些丢了性命。一次,他受邀参加宫廷宴会,席间,他发现很多官员都在暗中较劲,甚至互相使绊子。李白虽然看在眼里,却无能为力。他感到深深的无力感,只能借酒消愁。最终,他选择离开朝廷,过上了隐居的生活。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı sırasında, olağanüstü yeteneğiyle ünlü Li Bai adında bir şair yaşamış. Ancak sarayda, yetkililer ve generaller arasında sürekli bir güç mücadelesi vardı. Li Bai son derece yetenekli olmasına rağmen, siyasi becerisinin olmaması nedeniyle sürekli olarak kenara itildi. Bir keresinde saray entrikasına karıştı ve neredeyse hayatını kaybetti. Bir gün saray ziyafetine davet edildi ve orada birçok yetkilinin gizlice birbirleriyle yarıştırdığını, hatta birbirlerini tuzağa düşürmeye çalıştığını fark etti. Li Bai bunu görebiliyordu ama hiçbir şey yapamazdı. Kendisini güçsüz hissetti ve kederini bastırmak için içti. Sonunda sarayı terk etti ve bir münzevi olarak yaşadı.
Usage
形容内部斗争激烈,公开与秘密并存。
Hem açık hem de gizli şiddetli iç mücadeleyi tanımlar.
Examples
-
公司内部明争暗斗,气氛十分紧张。
gōngsī nèibù míng zhēng àn dòu, qìfēn shífēn jǐnzhāng
Şirket içinde açık ve gizli bir mücadele var.
-
为了争夺市场份额,两家公司明争暗斗,互不相让。
wèile zhēngduó shìchǎng fèn'é, liǎng jiā gōngsī míng zhēng àn dòu, hù bù xiāng ràng
Pazar payını ele geçirmek için iki şirket amansız bir mücadele veriyor.
-
这次选举,候选人们明争暗斗,各显神通。
zhè cì xuǎnjǔ, hòuxuǎn rénmen míng zhēng àn dòu, gè xiǎn shéntóng
Bu seçimde adaylar amansız bir mücadele içinde.