星星点点 dağınık yıldızlar
Explanation
形容众多的事物分散的样子,像星星一样,到处都是点点。也可形容数量少,零星分散。
Yıldızlar gibi birçok dağınık nesneyi tanımlamak için kullanılır. Ayrıca az sayıda dağınık nesneyi de tanımlayabilir.
Origin Story
很久以前,在一个宁静的小村庄里,住着一位名叫小星的女孩。小星非常喜欢星星,每当夜幕降临,她就会跑到院子里,仰望闪烁的星空。有一天晚上,小星做了一个梦,梦中她变成了一颗小小的星星,飞向夜空,加入到星星点点的星海中。她看到无数的星星,有的闪耀着金色的光芒,有的散发着银色的光辉,有的则像调皮的孩子一样,忽明忽暗地闪烁着。小星在星空中自由自在地飞翔,感受着宇宙的浩瀚和神秘。她飞过银河,飞过星云,看到各种各样的星系,有的像旋转的陀螺,有的像美丽的螺旋,有的像绽放的花朵。不知不觉,天亮了,小星从梦中醒来,她依然记得梦中美丽的星空,以及那星星点点的星海。从此以后,小星更加热爱星空,她相信,只要抬头仰望,就能看到那片属于她的星星点点的星空。
Çok uzun zaman önce, sakin bir köyde, Xiaoxing adında bir kız yaşıyordu. Xiaoxing yıldızları çok severdi ve gece olduğunda her zaman bahçeye koşar, parıldayan gece gökyüzüne bakardı. Bir gece, Xiaoxing, küçük bir yıldız olup gece gökyüzüne uçup yıldız deniziyle birleştiğini gördüğü bir rüya gördü. Sayısız yıldız gördü, bazıları altın ışıkla parlıyordu, bazıları gümüş bir ışıltı yayıyordu ve bazıları da yaramaz çocuklar gibi parıldıyor ve sönüyordu. Xiaoxing yıldızlı gökyüzünde özgürce uçtu, evrenin enginliğini ve gizemini hissetti. Samanyolu'nun üzerinden uçtu, nebulaların üzerinden uçtu ve çeşitli galaksiler gördü, bazıları dönen tepelekler gibi, bazıları güzel spiraller gibi ve bazıları da açan çiçekler gibiydi. Farkında olmadan sabah oldu ve Xiaoxing uykusundan uyandı. Rüyasındaki güzel yıldızlı gökyüzünü ve yıldız denizi hala hatırlıyordu. O zamandan beri, Xiaoxing yıldızlı gökyüzünü daha da sevdi ve yukarı bakmasının, kendisine ait olan bu yıldızlı gökyüzünü görmesi için yeterli olduğuna inanıyordu.
Usage
用于描写多而分散的事物,也可用以形容数量少而零星。
Birçok dağınık nesneyi tanımlamak için kullanılır, veya az sayıda dağınık nesneyi tanımlamak için de kullanılabilir.
Examples
-
夜空中星星点点,像无数的眼睛在眨呀眨。
yè kōng zhōng xīng xīng diǎn diǎn, xiàng wúshù de yǎnjing zài zhǎ ya zhǎ.
Gece gökyüzündeki yıldızlar, sayısız göz gibi parlıyor.
-
远处的灯光星星点点,像一颗颗闪耀的宝石。
yuǎn chù de dēngguāng xīng xīng diǎn diǎn, xiàng yī kē kē shǎnyào de bàoshí.
Uzaktaki ışıklar, parlayan mücevherler gibi parlıyor.