昼夜兼程 zhòu yè jiān chéng gece gündüz yolculuk

Explanation

指白天黑夜不停地赶路,形容旅途的匆忙和速度很快。

Gündüz gece durmadan yolculuk etmek anlamına gelir; bir yolculuğun aceleciliğini ve hızını anlatır.

Origin Story

话说唐朝时期,有一位名叫李白的诗人,他为了赶去参加一位好友的婚礼,不顾旅途的劳顿,昼夜兼程,马不停蹄地赶路。他骑着一匹枣红色的骏马,一路飞驰,马蹄声声,惊动了路旁的飞鸟走兽。途中,他经过了连绵起伏的山脉,也穿越了奔腾不息的河流。他冒着酷暑严寒,披星戴月地赶路,即使是夜晚,他也点起火把,照亮前方的道路。经过几天的艰辛旅程,他终于到达了目的地,赶上了好友的婚礼,并为好友送上了祝福。

shuō huà táng cháo shí qī, yǒu yī wèi míng jiào lǐ bái de shī rén, tā wèi le gǎn qù cān jiā yī wèi hǎo yǒu de hūn lǐ, bù gù lǚ tú de láo dùn, zhòu yè jiān chéng, mǎ bù tíng tí de gǎn lù. tā qí zhe yī pǐ zǎo hóng sè de jùn mǎ, yī lù fēi chí, mǎ tí shēng shēng, jīng dòng le lù páng de fēi niǎo zǒu shòu. tú zhōng, tā jīng guò le lián mián qū fú de shān mài, yě chuān yuè le bēn téng bù xī de hé liú. tā mào zhe kù shǔ yán hán, pī xīng dài yuè de gǎn lù, jí shǐ shì yè wǎn, tā yě diǎn qǐ huǒ bǎ, zhào liàng qián fāng de dà o. jīng guò jǐ tiān de jiān xīn lǚ chéng, tā zhōng yú dàodá le mù de dì, gǎn shàng le hǎo yǒu de hūn lǐ, bìng wèi hǎo yǒu sòng shàng le zhù fú.

Rivayetlere göre Tang Hanedanlığı döneminde Li Bai adında bir şair vardı. Bir arkadaşının düğününe katılmak için yolculuğun zorluklarını umursamadan gece gündüz yorulmadan yolculuk etti. Kestane rengi bir at binmiş, yolda koşturmuş, nallarının sesi yol boyunca kuşları ve hayvanları korkutmuştu. Yolda, engebeli dağları ve hızlı akan nehirleri aşmıştı. Yakıcı sıcağı ve dondurucu soğuğu göze almış, yıldızlar ve ay altında yol almıştı. Geceleri bile önündeki yolu aydınlatmak için meşaleler yakmıştı. Birkaç günlük yorucu yolculuktan sonra nihayet varış noktasına ulaşmış, arkadaşının düğününe katılmış ve ona hayır dualarını sunmuştu.

Usage

通常作谓语、状语,多用于描写旅途的急迫和速度。

tongchang zuo weiyǔ, zhuàngyǔ, duō yòng yú miáoxiě lǚtú de jípò hé sùdù.

Genellikle yüklem veya zarf olarak kullanılır, genellikle bir yolculuğun aciliyetini ve hızını anlatmak için kullanılır.

Examples

  • 为了赶上会议,他昼夜兼程,终于按时到达了目的地。

    wei le gan shang huiyi, ta zhouye jiancheng, zhongyu an shi daoda le mudedi.

    Toplantıya zamanında yetişmek için gece gündüz yolculuk etti ve sonunda zamanında ulaştı.

  • 他们昼夜兼程地赶路,终于在黎明时分到达了目的地。

    tamen zhouye jiancheng de ganlu, zhongyu zai limingshifen daoda le mudedi.

    Gece gündüz yolculuk ettiler ve sonunda şafak vakti varış noktasına ulaştılar.